Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum: Dünyaya örnek olacak adımı bugün attık

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sıfır Atık Yönetmeliğine ilişkin, “Dünyaya örnek olacak bir adımı bugün itibarıyla atmış oluyoruz.” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Trabzon’da bir otelde düzenlenen “Karadeniz Bölgesi İklim Değişikliği Eylem Planı” toplantısında yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin son yıllarda uluslararası gündemi meşgul eden en önemli konulardan biri haline geldiğini söyledi.

Sanayi devriminden bu yana dünyanın ortalama sıcaklığının 1.1 derece arttığını belirten Kurum, eğer tedbir alınmazsa, bu yüzyılın sonunda ortalama sıcaklıkların yaklaşık 4-6 derece yükseleceğini ifade etti.

Kurum, 2100 yılında denizlerdeki su seviyesinin 5 metre yükseleceğinin beklendiğine işaret ederek, “Bu kötü senaryo gerçekleşirse, birçok adanın sular altında kalması, pek çok yerel kültürün yok olması ve buna bağlı olarak iklim göçü meydana gelmesi öngörülüyor. Yani, dünyada yaşayan insan nüfusunun üçte biri küresel ısınmadan etkilenecek gibi gözüküyor.” diye konuştu.

“Balon ve aslan balığı gibi istilacı balıklara rastlanıyor”
Kurum, Türkiye’nin iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgeler arasında olan Akdeniz Havzası’nda yer aldığını belirterek, son yıllarda bu değişikliklerin olumsuz sonuçlarının yaşandığını söyledi.

Türkiye’deki kıyılardaki ölçümlerin deniz seviyesinin yıllık 6 milimetre civarında yükseldiğini gösterdiğini anlatan Kurum, deniz suyu sıcaklığının da arttığını, bu artışa bağlı olarak şiddetli ve sık yağışların meydana geldiğini dile getirdi.

Deniz çayırlarının yok olduğunu, Akdeniz’in çölleştiğini aktaran Kurum, bu süreçte tropikal canlı türlerinin Kızıldeniz üzerinden kıyılara geldiğini, daha önce Türkiye’nin sahillerinde bulunmayan balon ve aslan balığı gibi istilacı tür balıklara rastlandığını aktırdı.

Ormanlarda küresel ısınmaya bağlı yangın riskinin artığını belirten Kurum, son dönemde sıkça hortumlara şahit olunduğunu ve şiddetli dolu yağışının yaşandığını söyledi.

Kurum, iç bölgelerde de iklim değişikliğinin hissedileceğini, İç Anadolu Bölgesi’nde 2100 yılına kadar gereken önlemler alınmazsa kuraklığın artacağını ve tarım ürünü çeşitliliğinin azalacağını vurguladı.

“Dünyaya örnek olacak bir adımı bugün itibarıyla atmış oluyoruz”
Bakan Kurum, Türkiye’nin çevreyi en az kirleten ve uluslararası platformda iklim değişikliğiyle ilgili mücadele noktasında da çaba sarf eden ülkelerden biri olduğunu ifade etti.

Başta Sıfır Atık Projesi olmak üzere deniz çöpleriyle mücadele için başlatılan Sıfır Atık Mavi Hareketi, Bisiklet Yolları, Millet Bahçeleri gibi çevreci hareketlerle iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya çalıştıklarını vurgulayan Kurum, 2017 yılında başlatılan Sıfır Atık Projesi ile çöpleri kaynağında ayrıştırarak, metan gazının şehirleri etkilemesini azaltmaya çalıştıklarını söyledi.

Bu projeyle 2023 yılında yıllık 4 milyar dolar tasarruf edileceğini bildiren Kurum, “Bugün yayımlanan Sıfır Atık Yönetmeliği ile artık tüm ülkemizde Sıfır Atık Projesi yaygınlaşmış hale gelecek. 2023 yılına geldiğimizde artık tüm illerimizde, ilçelerimizde Sıfır Atık Projesi uygulanmış olacak ve bu anlamda da dünyaya örnek olacak bir adımı bugün itibarıyla atmış oluyoruz.” diye konuştu.

Ücretli plastik poşet uygulamasına değinen Kurum, “Türkiye’deki beş büyük market zincirinin verilerine göre geçen yılın ilk 6 ayında 2 milyar 54 milyon olan poşet sarfiyatı, bu yıl 464 milyona düştü. Buna göre plastik poşet kullanımında 2019 yılının ilk altı ayında yüzde 78 azalma gördük.” dedi.

“Her bölge için eylem planlarımızı kamuoyuyla paylaşacağız”
Karadeniz İklim Değişikliği Eylem Planı’ndan bahseden Kurum, deniz suyu sıcaklığının son 40 yılın en yüksek seviyesinde gözlenmesi, buna bağlı olarak yağışların artması, bölgenin engebeli yapısı nedeniyle afet riskinin artması, can ve mal kaybı yaşanmasından dolayı önceliği Karadeniz Bölgesi’ne verdiklerini söyledi.

Diğer bölgelerle ilgili çalışmalara süratle devam ettiklerini vurgulayan Kurum, şöyle konuştu:

“İnşallah önümüzdeki 6 ay içerisinde de hazırlıklarımızı tamamlayarak, her bölge için eylem planlarımızı kamuoyuyla, ilgili bakanlıklarımızla paylaşarak bu süreci ülkemizin 7 bölgesinde kararlı bir şekilde yürütmek istiyoruz. İçişleri, Ulaştırma ve Altyapı, Tarım ve Orman, Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıklarımıza, tüm belediye başkanlarımıza, valilerimize, Çevre Komisyon Başkanlığımıza, AK Parti ve diğer partilerimizin çevreyle alakalı genel başkan yardımcılarına da çok teşekkür ediyorum. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini önlemek ve bir dizi tedbirler almakla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bu noktada en son Trabzon’da yaşadığımız sel felaketinden sonra çok hızlı şekilde, derelerin ve o dere yataklarında bulunan binalarla alakalı taşınma sürecini başlattık.”

Kurum, başta Rize, Trabzon, Ordu, Samsun, Giresun ve Artvin’i kapsayan 15 maddelik Karadeniz Bölgesi İklim Değişikliği Eylem Planı ile bölgede alınacak tedbirleri paylaştı.

Mekansal strateji planı ve bütün ölçeklerdeki mekansal planların iklim değişikliği parametreleri dikkate alınarak hazırlanacağını belirten Kurum, bu planlar çerçevesinde alt ölçekli planları, buna uygun olacak şekilde revize edeceklerini, revize biter bitmez de 6 ildeki belediyelerden alt ölçekli planların gözden geçirilmesini isteyeceklerini dile getirdi.

Altı il öncelikli olmak üzere dere yataklarında yer alan binaların tespit edilerek uygun alanlar için kamulaştırma ve taşıma sürecinin planlanacağını aktaran Kurum, şöyle devam etti:

“Bu illerde öncelikli olarak dere yataklarında yer alan binaların tespit çalışmalarına başladık. Bu illerimizde 19 bin akar dere, 131 bin de kuru dere bulunuyor. 6 ilimizde bulunan ve birinci derece risk grubundaki 367 derenin taramasını bitirdik. Yağışla birlikte taşkını hesaplayarak debisine göre bölgede hangi binaların risk altında olduğunu hesaplayarak acil öncelikli dediğimiz kısımdan başlamak üzere kentsel dönüşüme bu anlamda bir sayfa açmış olacağız. Binaların taşınma sürecini vatandaşlarımızla, valiliğimizle, belediye başkanlığımızla tamamlayacağız. Temmuz ayı sonuna kadar tüm derelerimizin taramasını bitirmiş olacağız. Bin 430 kilometre yol üzerinde inceleme yaptık. Dere yatağında bulunan ve iklim değişikliği nedeniyle risk altında olan, acil ve öncelikli taşınması gereken bin 950 bina tespiti yaptık. Riskli bölgelerde bulunan 2 bin ailemizi kentsel dönüşüm kapsamında yapacağımız az katlı, yerel mimariye uygun bölgenin ihtiyaçlarını karşılayacak konutlara taşıyacağız.”

“Araklı’da 200 konutun inşaatına başlandı”
Karadeniz Bölgesi’nde dere yatakları ve riskli bölgelerde kentsel dönüşüm çalışmalarını yeni bir yol haritasıyla başlattıklarını dile getiren Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İlk olarak Trabzon Araklı merkezde tespit edilen Özgen ve Yolgören Mahallelerinde 200 konutun inşaatına TOKİ Başkanlığımız başlayacak ve 2 bin aile ile görüşmeleri tamamlayıp acil dediğimiz binaların taşınma sürecini yıl sonuna kadar başlatmış olacağız. Hedefimiz 2023 yılına kadar bu bölgede ilk etapta 2 bin aileden başlamak üzere 15 bin bağımsız bölümü de etaplar halinde yaparak, dere güzergahı üzerinde yaşayan ve iklim değişikliği sebebiyle risk altında olan tüm aileleri taşımak istiyoruz.”

Taşınma sürecinde hiçbir mağduriyetin yaşanmayacağını vurgulayan Kurum, vatandaşlara taşınma ve kira yardımı başta olmak üzere her türlü desteği sağlayacaklarını kaydetti.

Yüksek heyelan riski bulunan bölgelerde yer alan binaların tespitlerini yaptıklarının ve bu bölgelerde inşa faaliyetlerine izin vermeyeceklerinin altını çizen Kurum, belediyelere valilikler kanalıyla gönderdikleri yazı çerçevesinde plansız alanlarda, köylerde, yaylalarda Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği çerçevesinde yapılacak yapılara ilişkin Bakanlık olarak il müdürlükleri kanalıyla vatandaşlara ücretsiz proje desteği vereceklerini ifade etti.

Bakan Kurum, yerel yönetimlerin uhdesindeki ekonomik ömrünü tamamlamış veya yetersiz kesit genişliğine sahip köprülerin önceliklendirme yapılarak kaldırılması için tespit çalışmaları yapılacağını, İller Bankası kanalıyla faiz desteği verileceğini, AB Projesi kapsamında bu projelere öncelik tanıyacaklarını anlattı.

Karadeniz sahil yolunun yağış sularının denize ulaşmasına engel olan bölümlerinde menfezlerin kapasitesinin artırılacağını dile getiren Kurum, bir yıl içerisinde tüm köy yollarının gözden geçirilerek bu yolların tahrip olmasının en büyük nedeni olan köprü, viyadük gibi yapıların onarımını İller Bankası ve ilgili belediyelerle gerçekleştireceklerine işaret etti.

Karadeniz sahil yolunda ve risk altında olan kara yollarının altyapısının belli noktalarında ani oluşan taşkınların denize iletilmesini sağlayan su hatları ve tüneller oluşturulacağını aktaran Kurum, dere yataklarının doğal yapısının bozulmaması için bölgede faaliyet gösteren tesislerde denetimlerin sıklaştırılacağını bildirdi.

“Kent planlarında yer seçimlerinin yapılacak”
Kurum, kamu hizmeti veren binaların aşırı iklim olaylarından daha az etkilenecekleri şekilde kent planlarında yer seçimlerinin yapılacağını belirterek, “Hastane, okul, sağlık ocağı, kaymakamlık gibi vatandaşlarımıza hizmet veren bu binaların riskli bölgelerden bir an evvel kurtarılması sürecini de kentsel dönüşüm projeleri kapsamında belediyelerimizle yapacağız. İklim değişikliği ve etkileri konusunda yerel yönetimlerimizle birlikte vatandaşlarımıza eğitimler verilecek.” diye konuştu.

Yağış ve kanalizasyon sularının artık ayrı sistem haline dönüştürüleceğini vurgulayan Kurum, içme suyu, atıksu arıtma ve atık depolama gibi kritik altyapı tesislerinin afet risk analizlerinin yapılacağını, bu bölgedeki belediyelerin, gerek Bakanlık gerekse ilgili diğer bakanlıklar ve bunlara bağlı kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak bu tesislerin afet risk analizlerinin hazırlanmasını isteyebileceğini dile getirdi.

Doğal afet riski taşıyan alanlarda can ve mal güvenliği açısından erken uyarı sistemleri konusunda ilgili kurumlarla koordinasyon sağlanacağını kaydeden Kurum, şunları kaydetti:

“Bu konuda yerel yönetimlerimize de destek olacağız. Erken uyarı sistemi, hasarın can güvenliği noktasında etkisini en aza indirecektir. Bölgedeki yapılaşmada enerji verimli, iklim duyarlı ve ekolojik özellikli yerel malzemelerin kullanılması özendirilecek ve yaygınlaştırılması desteklenecek. Yöresel mimaride enerji verimli, iklim duyarlı ve ekolojik özellikli yerel malzemelerimizin kullanımı yaygınlaştırılacak. Bakanlığımızca taşra teşkilatında kurulacak komisyonlar tarafıyla yerel mimariye uygun malzeme ve projelerde hiçbir vergi, resim, harç ve herhangi bir ad altında bedel alınmaması için gerekli yasal düzenlemenin yapılması için de çalışmayı başlattık. Bunu ücretsiz olarak il müdürlükleri kanalıyla temin edebilirler. Bölge genelinde yol yapımında geçirgen materyaller kullanılması teşvik edilecek buna ilişkin artık bu çalışmalarımızı belediyelerimizle ve ilgili bakanlıklarımızla yapacağız. Atıkların dere yataklarında ilave yük oluşturmaması için bölgede atık yönetimi ve sıfır atık uygulamaları yaygınlaştırılacak.”

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.