MHP’nin 3. Etap Aday Takdim Toplantısı ve açıklanan aday listesi

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin İstanbul’da yapılan 2014 Mahalli İdareler Seçimi 3. Etap Aday Takdim Toplantısında yapmış oldukları konuşma ve açıklanan aday listesi.

8 Aralık 2013

Değerli Dava Arkadaşlarım,
Muhterem Ülküdaşlarım,
Sayın Misafirler,
Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,

Bu salona teşrif ederek heyecanlarımızı paylaşan her bir kardeşimi, her bir vatan ve millet sevdalısını en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Bu anlamlı toplantıya iştirakinizden dolayı şükranlarımı sunuyorum.

30 Mart 2014 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerine katılacak belediye başkan adaylarımızı tanıtmak maksadıyla “Üçüncü Etap Aday Takdim Toplantısı”nda bir araya gelmiş bulunuyoruz.

Bundan önce; 252 adayımızı 29 Eylül 2013 tarihinde Ankara’da, ardından da 220 adayımızı 2 Kasım 2013 tarihinde Kayseri’de muazzam bir coşku ve katlımla ilan etmiştik.

Bugün ise mevcut adaylarımıza yenilerini ekleyeceğiz, başarı hedefimize sıkıca sarılıp, hiçbir gevşemeye müsaade etmeden milletimizin huzuruna çıkacağız.

Türkiye’nin tüm seçim bölgelerinde, yurdumun her köşesinde en iyi sonucu almak için mücadele vereceğiz.

Bizim için ilk ve en mühim görev Türkiye’yi rahata ulaştırmak, milletimizi bir ve bütün halde huzura kavuşturmaktır.

30 Mart 2014 günü bunun için tarihi bir fırsat sunacaktır.

Bu seçimlerde iktidara vade biçilmeli, geldiği gibi gideceğinin işareti verilmelidir.

Vatanımızın hayrı, milletimizin bekası, devletimizin selameti için Adalet ve Kalkınma Partisi inişe geçmeli, sandığa çakılmayla son bulacak mukadder günlere şimdiden alışmalı ve hazırlık yapmalıdır.

Türk milleti AKP yarasını, kangrene dönüşmeden, daha da büyümeden kesip atmalıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi, her şart ve ortamda AKP ve diğerleriyle kaçınılmaz hesaplaşmaya hazırdır.

İşte bunu başaracak kadro, bunu başaracak milliyetçi irade, bunu başaracak cesur ruh buradadır.

Türk milletinin yüz akı, kalp atışı, kara ve karşılıksız sevdalısı, fedakarlık ve feragat numunesi Milliyetçi-Ülkücü Hareket bu salondan taşmakta, bu salondan çağlamakta, Türk ve İslam’ın yaşandığı her yere umut saçmaktadır.

Bu toplantımızın gerçekleşmesinde emeği ve payı bulunan Başkanlık Divanımıza, Merkez Yönetim Kurulu Üyelerine, partimizin İstanbul İl ve İlçe Başkanlıklarına ve tüm dava arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Gününüzün kutlu, mücadelenizin uğurlu, geleceğinizin mutlu olması dileklerime hepinize hoş geldiniz diyorum.

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Muhterem Misafirler,

Her fırsatta söyledim, yine söylüyorum; 30 Mart 2014 tarihinde gerçekleşecek Mahalli İdareler Seçimleri tarihi bir dönüm noktası ve kritik bir yol ağzıdır.

Bu seçimlerin sahip olduğu önem, taşıdığı özellik muadillerinden çok fazladır.

30 Mart bir milattır, bir eşiktir ve bir demokrasi imtihanıdır.

Milli varlığımızın devamlılığı, milli kimliğimizin korunması için 30 Mart virajı mutlaka sağ salim alınmalıdır.

Bu seçimler;

√ Ahlakla arsızlığın,

√ Temizlikle kirliliğin

√ Doğrulukla yalanın,

√ Sadakatle ihanetin,

√ Mücadeleyle müzakerenin,

√ Muhabbetle mütecavizliğin,

√ Milli vicdanla sömürge yandaşlığının,

√ Yurdum diyenlerle, yamula yamula yağma ve talan peşinde koşanların karşılaşmasına sahne olacaktır.

30 Mart 2014 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri;

√ Harama karşı helalin seçimi olacaktır.

√ Yabancılaşmaya ve yozlaşmaya karşı; yakınlığın, dostluğun, Türk kültürünü yüceltmenin seçimi olacaktır.

√ İftiraya, istismara ve asılsız her isnada karşı; inancın, insanlığın ve kul hakkına riayet eden yüksek vicdanın seçimi olacaktır.

√ Kalbinde vatan ve millet sevgisi namına en ufak emare görülmeyen maaşlı, mevkili ve unvanlı işbirlikçilere karşı; ömrünü Türkiye ve Türk milletine adayan fazilet harikası yüreklerin seçimi olacaktır.

Bu seçimlerde Türkiye toparlanmalıdır ve Allah izin verirse toparlanacaktır.

Bu seçimlerde Türk milleti uyanmalı, artık iflah olmaz milli ve manevi değer kundakçısı Başbakan Erdoğan ve hükümetini şiddetle uyarmalıdır.

Ülkemiz 30 Mart’ta normale dönecektir.

Kaldırılması kolay olmayan yüklerinden 30 Mart’ta kurtulacaktır.

Karanlıktan çıkacak, kutuplaşmadan arınacak, kargaşadan sıyrılacak, korkudan ve kaostan uzaklaşacaktır.

Bölünmemizi bekleyen, parça parça koparak oraya buraya savrulmamızı isteyen haydutlara, hasislere ve haysiyetini gömmüş arlanmazlara ayağa kalkan mahşeri vicdan en iyi cevabı verecektir.

Türkiye üzerinde hesap yapmanın bedeli ağır olacaktır.

Türk milletini hiçe saymanın, Türklüğü inkar ve reddetmenin faturası muhataplarının kafasına balyoz gibi çarpacaktır.

30 Mart 2014 Mahalli İdareler Seçimlerinde sadece yerel yöneticiler seçilmeyecektir.

AKP’nin 12 yıla giren iktidar yıllarının detaylı muhasebesi yapılacak, aktörleri malum olan oyunlar göz önüne alınacak, yaşanması kuvvetle muhtemel olan felaketlerin, acıların ve hazin kopuşların izdüşümünde milli irade sandığa yansıyacaktır.

Bu nedenle bu seçimlerin hafife alınır hiçbir yanı yoktur.

İhmale gelir, ağırdan alınır ve telafi edilebilir herhangi bir tarafı da bulunmamaktadır.

Her duyarlı insanımız fark ediyor ki, ülkemizin görüş açısı daralmış, görüş mesafesi kısalmıştır.

Hemen hemen imkansızdır ama; bırakınız artmasını, AKP’nin mevcut oy desteğini koruması halinde bile Türkiye’nin bölünmesi, vatan coğrafyası üzerinde operasyonlar yapılması karamsarlık ya da korkutmak değil; bir gerçeğin önceden ihsas ve işaretidir.

Görmek lazımdır ki, gerçekten ülkemiz bıçak sırtındadır.

Başbakan Erdoğan kararını vermiş, tüm irade ve tercihini açık açık göstermiştir.

Bu zihniyet olduğu sürece, gücünü koruduğu müddetçe sancılı ve kanlı bölünme önümüzde durmaktadır.

Mahalli İdareler Seçimlerinde kalıcı, sağlam, tesirli ve saygın bir netice almak en başta tarihin bize yüklediği bir görevdir.

Bundan kaçamayız, buna duyarsız kalamayız.

Bu seçimlerde oluşacak siyasi atmosfer peşinden gelecek Cumhurbaşkanlığı Seçimini ve sonrasındaki Milletvekilliği Genel Seçimlerini de yakından tayin edip yönünü çizecektir.

Her anlamda birbirine eklemlenen ve birbirini tamamlayan bu üç siyasi hadise Türkiye’nin akıbetini belirleyecektir.

Değerli Dava Arkadaşlarım,

İkbal kaygısı taşıyanlar, koltuk ve statü hırsından gözü kararanlar, çıkar kavgalarıyla vakit öldürenler, hiziplerle oyalananlar milletçe karşı karşıya olduğumuz sorunların sır ve esasını anlamayacaklardır.

Türkiye’nin bu kadar hayati gündemi ortadayken; ister içimizde isterse de dışımızda olsun, basit hevesler peşinde koşmak, dedikodu üretmek, kısır çekişmelerin tarafı olmak, hatta dar, sığ ve güdük mantıkla heyecanları kırmak geleceğimizi sabote etmektir.

Anlaşmazlıkları derinleştirmek, uzlaşma, konuşma ve diyalogdan kaçmak; dahası gruplaşma ve cepheleşmeyi teşvik etmek başarısızlıklara zemin açacaktır.

Türkiye yanıyorken, millet ağlıyorken, Türklük içten içe kanıyorken, vatan ah vah ediyorken, bilhassa “ben milliyetçiyim, ben vatanseverim, ben ülkücüyüm” diyen hiç kimsenin boşa geçirecek bir salisesi, bir saniyesi yoktur ve olmamalıdır.

Bunun hilafına hareket eden kim olursa olsun tavrı ve tarzıyla Türk milletinin aleyhine işleyen hıyanet mekanizmasına destek veriyor demektir.

30 Mart 2014 tarihindeki demokratik yarışta a’dan z’ye Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in tüm mensupları zafere inanmalıdır.

Zira inandığımız ölçüde yapacak, yaptığımız kadar da sonuç alabileceğiz.

Başarıya duyduğumuz bağlılığı kimse zayıflatmamalı ve zaafa uğratmamalıdır.

Unutmayınız ki; sen-ben çekişmesi, nafile boğuşmalar, temelsiz dargınlıklar, asılsız küslükler ve kendini kaf dağında gören böbürlenmeler sosyal ve siyasal bünyeleri her zaman ve her durumda içten içe kemirecek ve çürütecektir.

Aşırı kıskançlıklar, vicdan kefesine sığmayan suizanlar, kalp gözüyle izah edilemeyen, ahlak ölçüsüne ve dava ruhuna sığmayan karşılıklı suçlamalar gönülleri donduracak, işbirliğini dinamitleyecek, çalışma azmini tırpanlayacaktır.

Görevi ne olursa olsun buna da hiç kimsenin hakkı olmayacaktır.

Kucaklaşmak varken kutuplaşmak zarardır, aptalcadır ve aklın inkarıdır.

Kolaylaştırmak varken zorlaştırmak, düzeltmek varken bozmak, kaldırmak varken düşürmek, toplamak varken dökmek ya art niyetlilik, ya kötümserlik, ya da liyakatsizlik ve samimiyetsizliktir.

Aynı şekilde kardeşlik varken düşmanca tutum takınmak, ortak değerler etrafında buluşmak varken tam ters bir durumun içine sürüklenmek hiçbir insani vasıfla bağdaşmayacaktır.

Şu gerçeğin çok iyi idrak edilmesi lazımdır:

Yarınlar; kısa soluklu, yorulmadan kazanma, ekmeden biçme, vermeden alma arayış ve amacında olanların değil; rahatını terk edebilen, mensubu olduğu ve mefkûresini sahiplendiği milletinin, davasının ve dava arkadaşının kaygısını içtenlikle taşıyabilenlerin elinde şekillenecektir.

“Ben” duygusunun önüne geçecek ve soğuklukları bitirecek “biz kavramı”; önyargıları parçalayacak, gönül kırgınlıklarını tedavi edecek “bütünlük kavrayışı” birçok sorun ve açmazda adeta zırh, adeta mevzi, adeta çare olacaktır.

Bencillik, rütbe avına çıkmak, statü pususuna yatmak, daha büyük ufuklara odaklanmak yerine günübirlik heveslere kapılmak ne ülkücülüğümüze sığacak ne de kaynağını Türk ve İslam değerlerinin terkibinden alan ülkülerimize uyacaktır.

Nefisler terbiye edilmeden, şişen egolar söndürülmeden, bırakınız zirvelerde tutunmayı, buralara çıkmak dahi çok zor ve zahmetlidir.

Başarmak için bir yerde ve birlikte olmak şarttır.

Başarmak için özveride bulunmak; dinleyip, anlayıp, kucaklayıp sıcak bir şekilde temasa geçmek zorunludur.

Geleceğin stratejik öngörüsünü isabetle yapabilmek için önce meseleler karşısında sağlam tespitte bulunmak ve sağlıklı teşhis koymak lazımdır.

Bu kapsamda en iyi rehber deneyimlerimiz, yani dünde yaşananlar olmalıdır.

Geçmiş üzeri yosunla örtülü, etrafı sislerle çevrili bir göl değildir.

Ve maziyi hatırlamayan, hatırlamak da istemeyen onu tekrar yaşamaya mahkûmdur.

Yakın ya da uzak tarihimizden, kısaca yaşanan her hadiseden dersler çıkararak geleceği yorumlamalıyız.

Dün vatanın en karanlık döneminde ortaya çıktık, binlercemiz şehadet şerbetinden içti.

Türk ve İslam’a yönelen saldırıları göğüslemek, püskürtmek ve def etmek için destansı bir mücadelenin tarafı olduk.

Sorumluluktan kaçmadık, sırtımızı dönmedik, bana ne demedik.

Birbirimizden güç alarak, birbirimize dayanarak, birbirimize güvenerek ihanetin karşısına bozkurt gibi dikildik.

Küfrün her çeşidine direndik.

Zalimliğin her türüne gövdemizi siper ettik.

Ülkemizin her tarafında hilal gibi doğduk, yıldız gibi parladık ve bayrak gibi dalgalandık.

Yılmadan, yıkılmadan, yorulmadan mücadeleci bir ruh ve insanüstü bir çabayla ilkelerimizin ve ülkülerimizin peşinden gittik.

Bugün de yeni, en az 12 Eylül öncesi kadar tehlikeli bir ortamla yüz yüzeyiz.

Bunun için işimizi şansa bırakmadan; bir olacağız, iri olacağız, saflarımızı sıkı tutacağız ve ihlaslı şekilde gücümüze güç katacağız.

Milliyetçi-Ülkücü Hareket yerel yönetimlerde fark yaratmak, diğerleriyle arayı açmak ve hak ettiği seviyelere tutunmak için yerinde durmayacak, olduğuyla yetinmeyecek ve yeter demeyecektir.

Zira bize ihtiyaç çoktur.

Başarıdan başarıya koşmamız milletimizi kurtuluşa erdirecek ve Türkiye’yi AKP’den kurtaracaktır.

Aziz milletim hizmetkârlarını dört gözle beklemektedir.

Doğudan batıya, güneyden kuzeye ülkemin tüm güzel insanları, sizlerle tanışmak ve sizlerle kaynaşmak istemektedir.

Biliyoruz ki, gündüz kandilini hazırlamayan gece karanlığa mahkûmdur.

Bugün çalışmayan, kararsızlık içinde kıvranan ve ihmalin kurbanı olan yarın başarısızlıkla karşılaşacaktır.

Her şeyden önce gerçek başarı, başarısız olma korkusunu yenmektir.

Ve özgüven başarının yarısıdır.

Yürekte iyilik, yüzde sevimlilik, ruhta dürüstlük, tavırda mertlik, davranışta nezaket ve alışkanlık hale gelmiş çalışkanlık başarının mimarları arasındadır.

Yaptığımızın daha iyisini yapmak, yaptığımızın daha fazlasını hedeflemek zorundayız.

Ancak bu sayede verdiğimiz sözleri yerine getirmiş olmanın kalp huzurunu yaşayabileceğiz.

Önemle ifade etmek istiyorum ki, Mahalli İdareler Seçimlerinde partimizden aday olabilmek gayesiyle müracaat eden bütün arkadaşlarım bizim için aynı değerde, aynı kırattadır.

Kimsenin kimseye bir üstünlüğü, kimsenin kimseden bir fazlalığı yoktur.

Altını çizerek söylemeliyim ki; Türkiye’nin şu günkü manzarasında ‘aday olamadım’ diyerek gücenmek, darılmak, kırılmak, küsmek ve gönül koymak doğru ve mantıklı değildir.

Her ne olursa olsun bugüne kadar;

√ Aday veya aday adayı olan,
√ Üç Hilalli bayrağımızı taşıyan,
√ Yakalarına rozetlerimizi takan,
√ Araçları ile konvoylarımıza katılan,
√ Meydanlarımızı tıklım tıklım dolduran,
√ Salon toplantılarımızı şereflendiren,
√ Evinde ve işinde kalbi bizim için atan,
√ Duasıyla yanımızda olan,
√ Uzaktan uzağa selamlayan, tüm dava ve gönül erlerine, muhterem vatandaşlarıma en içten hissiyatımla teşekkür ediyorum.

İnanıyorum ki, Milliyetçi Hareket Partisi hem yerelde hem de genelde iktidarının kilometre taşlarını bu içtenlik ve bağlılık döşeyecektir.

Cenab-ı Allah hepinizden; ilgi, sevgi ve dualarını esirgemeyen her kardeşimden razı olsun.

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Önümüzdeki Mahalli İdareler Seçimlerinde aday olacak her arkadaşımın şuurla ve sorumlulukla hareket edeceğini, hiçbir şekilde bezginliğe, kafa karıştırıcı söylemlere, akıl çelici yayınlara, ısmarlama anketlere itimat etmeyeceğini düşünüyor ve bunu istiyorum.

Biz ki, 45 yıla yaklaşan koskoca bir mazinin içinden süzülüp gelen ve binlerce yıllık Türk tarihinin mirasçıları olan, bir asrı aşan fikriyatıyla geleceğe kılavuzluk yapan Türk milliyetçileriyiz.

Başarmak zorundayız.

Hedeflerimize varmak mecburiyetindeyiz.

Çünkü Türklüğün ve Türkiye’nin varlığı buna bağlıdır.

Türk milletinin yaşaması, ayakta durması ve bağımsız kalması bizim yapıcı müdahale ve mücadelemizle birebir ilişkilidir.

Biliniz ki, engeller takılmak için değil, aşılmak için; zorluklar yenilmek için değil, geçilmek için; kötüler teslim olmak için değil ezilmek için vardır.

Bizde bunu yapacak inanç, tecrübe, birikim ve kadro zannedilenin fersah fersah ötesindedir.

Bizde bunu sağlayacak iman ve iddia ziyadesiyle mevcuttur.

Bir an olsun unutmayınız ki, önümüzde engel ve güçlük yoksa; bizimle uğraşan, ayağımızdan çekiştiren bulunmuyorsa, takip ettiğimiz yol bizi hiçbir yere götürmeyecektir.

Kestirme yollarla, ucuz yöntemlerle, ter akıtmadan, emek sarfetmeden elde edilmiş veya lütfedilmiş hiçbir başarı kalıcı ve ahlaki olmayacaktır.

Biz, mücadele tarihimizin hiçbir devrinde; başkalarının oyununda yardımcı aktör olmadık, senaryolarında figüranlık yapmadık, Dünya var oldukça da yapmayacağız.

Kimseye uşak olmadık, hiçbir küresel gücün etrafında pervane gibi dönmedik, milletimize yabancı hiçbir vahşi projenin kıyısında köşesinde bulunmadık.

Dün söylediklerimizi bugün çiğnemedik, yalanlara ve aldatmalara gömülüp gitmedik.

Bölücü teröristlere gözyaşları dökmedik, sahne berisinde karşılıklı ağlaşıp da, arkada Türkiye’nin infaz hükümlerini gülerek onaylamadık.

Gemi alıp gemicik demedik, ona buna önce kardeşim, dostum deyip arkasından düşman kesilmedik.

Sultan Alparslan’ın mezarı dahi bulunmamışken, türbe restorasyonundan bahsedecek kadar aklımızı oynatmadık, merhum ‘Sütçü İmam’ı, ‘Sütçü Nine’ yapacak kadar da süte su karıştırmadık.

Hamd olsun ki, tek millet deyip de 36 etnik dilime ayırmaya teşebbüs etmedik.

Allah muhafaza, hainlere kucak açmadık, teröristsever olmadık, başımıza peşmerge çuvalı geçirmedik, İmralı’ya sevdalanmadık, Kandil’e boyun bükmedik, iktidar ehliyetini yabancı başkentlerde aramadık.

Çünkü biz; adı belli, kimliği net, nerde durduğu açık, nereye varacağı gün gibi bariz olan Milliyetçi Hareket Partisi’yiz.

Çünkü bizim içimizde birdir dışımızda bir; vatanımız da birdir, milletimizde bir; bayrağımızda birdir dilimizde bir; devletimizde birdir ülkümüzde bir kalacaktır.

Artık Türkiye’yi içten çökertmeye, Türk milletini içinden çözmeye azmetmiş AKP’nin devri kapanmalıdır.

98 yıl önce Çanakkale önlerine gelen, 95 yıl önce İstanbul’a çıkarma yapan düşmanların içimize sızmış yerli uzantıları, sandık yoluyla iktidar olmuş yerli acenteleri siyasetten silinmelidir.

Aksi olursa, bu gidişle Türkiye’nin yerinde yeller esecektir.

Sormak istiyorum ki;

Türk milletini yok etmeye çalışan Başbakan ve hükümetine, misal olarak İstanbullu kardeşim nereye kadar sabır gösterecek, tahammüllünün sınırı nereye kadar uzanacaktır?

Bunların yetmedi mi çaldıkları, yetmedi mi aşırdıkları, yetmedi mi yüzsüzlükleri, yetmedi mi rezillikleri, yetmedi mi başarısızlıkları, yetmedi mi ihanetleri?

Bundan sonra felaketten başka ne göreceğiz?

Bundan sonra sızıdan, ağrıdan, hüzünden, kayıptan, fitneden ve yalandan başka neye şahit olacağız?

İstanbul’un başına 20 yıldır Recep Tayyip Erdoğan ve zihniyeti musallattır.

Dünya’nın bu en büyük Türk kenti 20 yıldır nefes alamamaktadır.

20 yıldır hırsızlar, haramzadeler, orman talancıları, arazi vurguncuları, sokak çeteleri, suç örgütleri, AKP vizeli rantiyeciler, faizciler, imar mafyaları, kapkaççılar, yan kesiciler faaldir.

İstanbul suça teslimdir.

Asayişsizlik diz boyudur.

Bir zamanlar taşı toprağı altın olan kentin, şimdilerde altı üstü buhran ve bunalımlıdır.

Herkes elini vicdanına koyup şu soruların cevaplarını aramalıdır:

20 yıl öncesine göre İstanbul’da;

√ Trafik çilesi azalmış mıdır?

√ Saatler boyunca süren ve hayatı zindana çeviren şehir içi seyahatlerde en küçük bir düzelme ve iyileşme görülmüş müdür?

√ Kaçak yapılaşma durmuş mudur?

√ Sosyal ve ekonomik problemler halledilmiş midir?

√ Altyapı sorunları bitmiş midir?

√ Muhtemel büyük bir depreme karşı etkili önlemler alınmış mıdır?

√ Düzgün ve dengeli şehirleşme sağlanmış mıdır?

İstanbul’da 20 yılda yapılan, fakat bizim bilmediğimiz ve görmediğimiz neler vardır?

İstanbul’da öyle çarpık, öyle çelişkili ve öyle birbirine yabancı hayatlar vardır ki, buna katlanmak, bunları insani ve İslami görmek mümkün değildir.

Bir yanda zevk-ü sefa süren, debdebe içinde yaşayan, konak ve yalılarında ömür geçiren, İstanbul gecelerinde magazincileri peşinden koşturan küçük bir azınlık vardır; diğer yanda varoşlarda, kenar mahallerde karnını doyurmaya çalışan milyonlar yer almaktadır.

Bir yanda israf, hazırdan beslenen tüketim çılgınlığı, sınırsız lüks tutkusu gittikçe artmaktadır; diğer yanda garibanlık, fukaralık ve çaresizlik yaygınlaşmaktadır.

Bir yanda Bağdat Caddesi, Bebek, Beyoğlu, Etiler, Florya, İstinye, Levent, Nişantaşı, Tarabya, Vişnezade ve Yeniköy’ün bohem hayatı karşımızdadır; diğer yanda Bağcılardan Güngören’e, Tarlabaşı’ndan Sultanbeyli’ye, Gaziosmanpaşa’dan Tuzla’ya kadar yoksulluk, yoksunluk ve işsizlik sel gibi yayılmaktadır.

İstanbul’un tutacak bir yanı kalmamıştır.

Suriyeli sığınmacılarla birlikte caddeler boyu dilenenlerin sayısı patlamış, kimsesiz çocuklarının sayısı fırlamış, tinerciler kalabalıklaşmış, sokaklar kabusa dönmüştür.

Eşitsizlik, menfaatini kollayan ahlaksızlık, bölüşümdeki adaletsizlik ve ihmalkârlık milyonlarca İstanbulluyu perişan etmiştir.

Bu kentimizin sosyal ve ekonomik hayatında kapanmayacak uçurumlar, kabuk bağlaması çok zaman alacak derin yaralar vardır.

Maalesef kutlu ecdadımızın hatıralarına yüz çevrilmiştir.

İstanbul feryat etmekte, İstanbullu yardım beklemektedir.

Sözde çılgın projelerle hem kendisini hem de İstanbulluları kandıran Başbakan Erdoğan bu kentimizin geleceğine kast etmiş, önünü tıkamıştır.

İstanbul 20 yıldır palavrayla yönetilmiştir.

İstanbul 20 yıldır maneviyat karaborsacıları tarafından tutsak alınmıştır.

İstanbul 20 yıldır hikâye dinlemiş, 20 yıldır boş sözlerle oyalanmıştır.

Bu fasit daireyi kırmak ve bu esaretten çıkmak lazımdır.

Malumunuz, Başbakan Erdoğan Marmaray’la övünmektedir.

Fakat on yıllardır gündemde olan bu projeye Milliyetçi Hareket Partisi’nin katkısını ve bugünkü aşamaya gelmesindeki çok önemli payını görmezden gelmektedir.

İstanbul’un iki yakası denizin altında tüp geçitle birleşmişse bunun gerisinde bizim gayret, alın teri ve mücadelemiz çok fazladır.

Başbakan Erdoğan’ın aklının yetmeyeceği, hayalinin almayacağı, kafasının basmayacağı muazzam icraatları biz 3,5 yıllık hükümet süresine ve hem de iki koalisyon ortağına rağmen sığdırdık.

Fırsat verilirse, imkân tanınırsa projelerimizle, yetişmiş kadrolarımızla, heyecan ve hedeflerimizle İstanbul’un tüm meselelerini çözer, burayı herkesin imrenerek baktığı bir şehir haline getiririz.

İstanbullu kardeşim ne AKP’ye, ne CHP’ye mecbur değildir.

İstanbul’da Milliyetçi Hareket Partisi’ni hesaba katmayanlar, yok sayanlar, çalışmasını, varlığını ve temposunu küçümseyenler 30 Mart’ta hak ettikleri cevabı alacaklar, mahcubiyetten sokağa bile çıkamayacaklardır.

Biz ‘Gülün Sarısına’ bakmayız, ‘Başın Toplusuna’ aldırmayız.

Biz aldatma markası, yalan makinesi, iftira mekanizması, cehalet membaı Recep Tayyip Erdoğan’a itibar etmez, İstanbul’u emellerine teslim etmeyiz.

Herkes bilsin ki; Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmak, bu kutlu kentin şehremini olmak için her mücadeleyi yapacaktır.

Bu defa biz varız.

Bu defa biz kazanacağız.

Yandaş medyanın karanlık manşetlerine rağmen başaracağız.

AKP güdümlü derin yapılanmaların, devlet içinde yuvalanmış organize şebekelerin provokasyonlarına rağmen durmayacağız.

Artık yeter, şimdi söz senin Türkiyem.

Atık yeter şimdi söz senin İstanbulum.

Soruyorum sizlere;

√ İstanbul’un ilçelerinden başlayarak Büyükşehir’e kadar MHP’nin sesini duyuracak mısınız? (Evet)

√ Yıllardır beklediğimiz hasreti dindirmek için gece gündüz demeden çalışacak, her kapıyı çalacak ve her gönüle girecek misiniz? (Evet)

√ İstanbul söz veriyor mu? (Evet)

√ İstanbul ayağa kalkacak mı? (Evet)

√ İstanbul, bu devrin Bizans’ı olan AKP’nin surlarını yıkacak mı? (Evet)

Bu evetleriniz başarının müjdesidir.

Bu evetleriniz İstanbul’un bahtını açacak, kötü talihini düzeltecektir.

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Bir ülkenin bağımsızlığı kendi gücüne değil de, başkalarının garantisine, başkalarının merhametine dayanıyorsa o ülke hadiselerin oyuncağı haline çoktan gelmiş demektir.

Türk milleti tarihin hiçbir döneminde başkalarının icazet ve himmetiyle var olmamıştır.

Bundan sonra da olmayacaktır.

AKP’nin diyalog halinde olduğu hiçbir ülke yoktur ki, politikaları, arşiv kayıtları Türk milletinin ve Türk vatanının bölüşülme planlarıyla dolu olmasın.

Aziz milletimiz asırlardır saldırganların, bölünme projelerinin, ihanet planlarının hedefindedir.

Ne hazindir ki, Türkiye’nin bölünmesi ve parçalanması için dış güçler yerini AKP’nin başını çektiği, sevk ve idare ettiği iç düşmanlara çoktan bırakmıştır.

Türk milleti içinden kuşatılmıştır.

√ Bedeli kanla ödenerek kazanılmış bağımsızlığımız,

√ Bin yıl boyunca sevgi ile yoğurduğumuz kardeşliğimiz,

√ Asırlarca alın terimizle oluşturduğumuz mili varlıklarımız,

√ Birlikte yaşanan binlerce yılın ürünü olan milli kültürümüz,

√ Milli dayanışmanın temeli olan huzur ve güvenliğimiz içimizdeki kuzu postuna bürünen canavarların saldırısına uğramıştır.

Cumhuriyetimizin değerleri, devletimizin varlığı, milletimizin birliği ve bütünlüğü tehlike altındadır.

Bu konu artık milliyetçi bir hassasiyettin de ötesinde, bir beka meselesi haline gelmiştir.

İşbaşındaki AKP zihniyetinin yol açtığı ağır tahribat artık milli afet boyutlarındadır.

Siyasi, ahlaki ve vicdani hiçbir ölçü ve sınır tanımayan Başbakan ve hükümeti;

√ Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milli güvenliğini,

√ Türk milletinin milli birliğini, bekasını ve refahını,

√ Toplumsal huzur ve asayişimizi, çok ciddi ve ağır badirelerle karşı karşıya bırakmıştır.

Başbakan Erdoğan; Türkiye üzerinde hesapları olan mihrakların ümit ışığı, vurgundan hisse kapmaya çalışan çıkar çevrelerinin geçim kapısı haline gelmiştir.

Hükümet düştüğü borç ve sıcak para tuzağında yabancı güçlerin tam egemenliği altına girmiş, varlığını ve meşruiyetini küresel mihraklara hizmet ve sadakatte aramıştır.

AKP’nin iktidar yıllarında, dış ilişkiler tek yanlı bir dayatmaya dönüşmüş, Türkiye bütün pazarlık gücünü, etkinliğini, yaptırımını, saygınlığını ve nüfuzunu kaybetmiştir.

Başbakan’ın merkezinde bulunduğu, planlı bir gerilim ve baskı politikasıyla, ülkemizde her şeyin çivisi çıkmıştır.

Gezi Parkı’ndan öğrenci evleri tartışmalarına, stadyumlardaki hercümerçten özel hayat ihlallerine kadar tüm yaşananlar bunu göstermektedir.

Milli çıkarlarımızı ve köklü devlet geleneğimizi, saltanatını sürdürebilmek adına tahrip etmekten vicdanen rahatsızlık duymayan BOP’çu Başbakan, sanal gündemlerle ve hezeyan dolu hedeflerle Türk milletini 11 yıldır meşgul etmiştir.

Geldiğimiz bugünkü aşamada ülkemiz korkunç olaylara gebedir.

Yüksekova’daki terör kışkırtması, maskeli canilerin güvenlik güçlerine molotof fırlatması ve ateş açması süreç ihanetinin foyasını ortaya çıkarmıştır.

Sözde barış ikliminden ve çözüm havasından bahseden Başbakan, PKK’nın tetiğe basmak için aceleci olduğunu, Yüksekova’da iki kişinin ölümüyle çıkan olayların kontrolden çıkabileceğini görmekte midir?

Hakkâri’de devlet yoktur, hükümet kayıptır.

Başbakan Erdoğan ise sömürgeci güçlerin Kürdistan planlarını hayata geçirmek için gözünü kan bürümüş gibi hareket etmektedir.

Görülmektedir ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm milli güvenlik duvarları çökmenin sınırındadır.

Devlet ve milletin kırmızıçizgileri karalanmak üzeredir.

Başbakan Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak ve yeni diye adını koyduğu parçalanmış, ufalanmış, marjinalleşmiş bir rejimi inşa etmek için çırpınmaktadır.

Kürdistan’a duyduğu derin ve kahredici ilginin altında bu yatmaktadır.

Sanırsınız ki Başbakan, İmralı canisi tarafından görevlendirilmiş, Barzani tarafından yetkilendirilmiş ve Kandil çetesi tarafından yönlendirilmiştir.

Başbakan’ın Kürdistan’a meşruluk kazandırmaya dönük fiil, eylem, ima ve açıklamaları ihanettir, anayasal suçtur ve en ağır şekilde de cezalandırılacaktır.

Kürdistan sözleri artık TBMM’ye kadar sirayet etmiş, bütçeyle ilgili sürece damga vurmuştur.

Görülen odur ki, BDP ve PKK’nın yan kolu gibi çalışan Başbakan’ın, sözlerinden ve girişimlerinden cesaret alan Meclis’teki bölücüler çıtayı yükseltmişlerdir.

Sayın Başbakan, ‘Türkiye Kürdistanı’ nedir? Bunun sınırları nereye kadar uzanmakta, nereleri kapsamaktadır?

Bu bağlamda söz verdin mi? İhanetin bu en koyusuna, yedi düvelin başaramadığı bu alçak projeye el altından tamam dedin mi?

Oslo’da Kürdistan konusunda bir mutabakat sağladın mı? İmralı canisiyle bu çerçevede fikir ve emel birliğine vardın mı?

Bu zihniyet eğer esir değilse, eğer tehdit edilmiyorsa, eğer etrafını keneler sarmamışsa, tam ve kesin bir vatan haini olarak tarihe geçecektir.

Türkiye Kürdistan’ı demek; Sevr’in dirilişi, kurtuluş mücadelesinin hükümsüz kalması ve Cumhuriyet’in katledilmesi demektir.

Türk milleti daha kötü ne yaşayacak, daha beter ne görecektir?

Başbakan Erdoğan varlığımıza ve kimliğimize bu kadar mı öfkelidir? Bu kadar mı azılı Türk düşmanıdır?

Gazi Meclis’te böylesi bir densizliğin, böylesi bir şirretliğin, böylesi bir gayri meşru eğilimin mazur görülmesi söz konusu olamayacaktır.

Buradan tüm tarafları uyarıyorum:

Türkiye Cumhuriyeti ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.

Türk milleti köken, mezhep, yöre, dil farkı gözetmeksizin, anıda, acıda, atide ve kültürde birleşmiş tüm Türk vatandaşlarının ortak iradesiyle vücut bulmuştur.

Devletin üstünde yeni bir devlet kurmaya yeltenen alçaklar, milletin içinden yeni bir millet çıkarma arayışında olan gafiller tarihi bir hıyanetin içindedir.

Türkiye Cumhuriyeti şehitlerimizin kahramanlıklarıyla kurulmuştur.

Aynı bedel ödenmeden, geçmişin tekrarı aynen yaşanmadan; Türkiye’nin yıkılması, berhava olması ve parçalanması da hayatta söz konusu olmayacaktır.

Meydanlarda elde ettiğimiz bağımsızlığımızı ve milli varlığımızı masa başlarında verdirmeyeceğiz, demokratikleşme paketleriyle peşkeş çektirmeyeceğiz.

Herkesi ihtar ediyorum; Türk milleti ve Türk vatanı üzerinde hesap yapanlar ve Kürdistan için mesai harcayanlar vakit daha fazla geç olmadan bundan vazgeçmelidir.

Kürdistan’a yamanmaya çalışan şeref yoksunları yaptıklarının vebaline katlanacaklar ve ceremesini çekecekler, hainler külliyatının liste başından ebediyete kadar inmeyeceklerdir.

Ayrıca terör suçundan hüküm giyenlere siyaset yolu açılmış, demokratikleşme paketleriyle Türkiye’nin bağrına hançer saplanmıştır.

Siyasi Partiler Kanunu’nun 11’nci maddesinin 2’nci fıkrasının kaldırılması caniye yattığı yerden büyük bir ikramiye kazandırmıştır.

Başbakan Erdoğan, İmralı canisini siyasete taşımak, PKK’yı genel afla taltif etmek için olağan üstü gayret göstermektedir.

Başbakan Erdoğan ya Türkiye’yi imha edecek, ki buna gücü yetmeyecektir, ya da kendisiyle birlikte zihniyeti hesap verecek ve ihanetten milli vicdanlarda müebbet cezaya çarptırılacaktır.

Muhterem Arkadaşlarım,

Ülkemizin bugünkü gündemi yalnızca az kazandım, çok yedim meselesi değildir.

Mesele yalnızca aç kaldım, tok gezdim hususu da değildir.

Ekonomik eksiklik ve ihtiyaçlar milli kaynaklarla mutlaka çözülecektir.

Bu vatanın suyu da, ekmeği de, imkanları da hepimize yetecektir.

Ancak vatan elden giderse, bunun dönüşü yoktur.

Millet bölünürse, bunun tamiri mümkün değildir.

Medyanın karartması altında henüz Milliyetçi Hareketi tanımamış İstanbullu kardeşlerim çağrım sizleredir.

Hükümetin propagandası ile Milliyetçi Harekete henüz yakınlaşmamış aziz vatandaşlarım, çağrım sizleredir.

Dikkat ediniz;

Ön kapıdan iki torba kömür, üç teneke peynir girerken, arka kapıdan vatan gitmekte ve arka bahçede Kürdistan kurulmaktadır.

Ön kapıdan beş torba makarna girerken, arka kapıdan Türklük çıkmakta, arka tarafta milli varlığımız ateşe verilmektedir.

Ön kapıdan sadaka gibi yardımlar girerken, arka kapıdan imtiyazlı hanedan mensupları karadan, denizden, havadan malı götürmektedir.

Bu nedenle;

İş işten geçmeden, herkes iyi düşünmelidir.

Sorun birliğimizi parçalayacak boyuttadır.

Ülkemiz altımızdan kayıp gitmektedir.

Bin yıllık kardeşliğimiz bombalanmaktadır.

Biz bunların bilincindeyiz ve uyarıyoruz ki; 30 Mart 2014 tarihinde Türkiye’nin ve Türk milletinin geleceği oylanacaktır.

Milliyetçi-Ülkücü Hareket her şeyin farkındadır.

Şükürler olsun ki, bizler milletimize hizmet konusunda heyecanlı, sabırsız ve kararlıyız.

Varsın başkaları yabancıların piyonu olsunlar.

Varsın başkaları vahşetin eş başkanı olsunlar.

Biz milletin iktidarı olacağız.

Biz Türk milletini iktidara taşıyacağız.

Yepyeni bir sayfa açacak; mutlaka, ama mutlaka hesap soracağız.

Yarım asra yaklaşan mücadelemiz kanıtlamıştır ki, biz;

Şehadette gözyaşıyız.

Çanakkale’deki etten duvarız.

Sarıkamış’ta soğuğa kafa tutan inanmışlığız.

Söğüt’ten Sakarya’ya kadar meydan okumayız.

Kerkük’te gök bayrak, Gazze’de hüzün, Bosna’da ahız.

Dağlık Karabağ’da ağıt, Kaşgar’da sızı, Hicaz’da iddia, Balkanlar’da çarpan kalbiz.

Yayından fırlayan ok, huduttan hududa atılan mızrak, kıtalardan kıtalara seken ve tarihe sığmayan kutlu bir ecdadın varisleriyiz.

Bağlamayız, kemençeyiz, curayız, tulumuz, sipsiyiz, neyiz.

Varsın birileri hepimiz şucuyuz, bucuyuz diyerek mırıldansın; biz Mete Han’ız, Bilge Kağan’ız, Ertuğrul’uz, Osman’ız, Yıldırım’ız, Fatih’iz, Kanuni’yiz, Genç Osman’ız, Mustafa Kemal’iz, Başbuğ Türkeş’iz.

Biz Kılıçkıran’ız, İmamoğlu’yuz, Önkuzu’yuz, Özmen’iz, Haşatlı’yız, Sazak’ız.

‘Kim var?’ diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert ‘ben varım’ diyebilen Yusuf Yüzlüleriz.

Her yönümüzle, her şeyimizle Türkiye’yiz.

Yedi koldan, yirmi dört boydan dünyaya nam salan Türk’üz, Türk milletiyiz.

İhanetlere karşı dikkatin, hilelere karşı uyanıklığın, bozgunlara karşı tedbirin, yalnızlığa karşı güç birliğinin, çürümeye karşı öze dönmenin, taklide karşı kendine yönelmenin eşsiz temsilcileri, aziz dava arkadaşlarım sizleri bağrıma basıyor, özlemle kucaklıyorum.

Buradan İstanbul’un kenar mahallerinden, en ücra köşelerinden davasına baş koymuş yiğit Bozkurtları selamlıyorum.

Anadolu’nun dört bir yanından İstanbul’a bir umuttur diye gelmiş, iş ve aş derdine düşmüş cefakâr dava arkadaşlarım sizleri selamlıyorum.

560 yıldır İstanbul’da nöbet tutan aziz milletim, rahmeti rahmana kavuşmuş kutlu ecdadım ve muhterem büyüklerim sizleri duayla, hayranlıkla ve ihtiramla selamlıyorum.

Türklüğün ve İslam’ın yaşandığı tüm diyarları, vatan olarak hafızamızda taşıdığımız Turan illerini saygılarımla selamlıyor, hasretimizin dineceği mübarek ve muzaffer günlere vasıl olmayı Allah’tan diliyorum.

Bu salona gelerek heyecanımızı paylaşan, kararlılıklarını tekrarlayan, inançlarını tazeleyen gönül ve ülkü neferlerine bir kez daha sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Türk milletinin milli varlığına ve milli kimliğine sahip çıkacak dava arkadaşlarıma ve açıklayacağımız belediye başkan adaylarımıza üstün başarılar diliyor, hepsinden güzel haberler beklediğimi buradan özellikle ifade ediyorum.

Yolunuz, bahtınız ve alınınız açık olsun.

Sağ olun, var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun.

Hep birlikte söyleyelim: Ne Mutlu Türküm Diyene.

3. ETAP ADAYLIĞI KESİNLEŞEN BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI
ADANA CEYHAN ALİ DURU
ADANA İMAMOĞLU GAZİ ADAMHASAN
ADANA KARAİSALI SADETTİN ARSLAN
ADANA KOZAN MUSA ÖZTÜRK
ADANA SARIÇAM BİLAL ULUDAĞ
ADANA YUMURTALIK TÜRKEŞ FİLİK
ADIYAMAN MEHMET ERDEM
AFYON FATİH ÇETİNKAYA
AFYON ÇAY HÜSEYİN ÇAĞRI
AFYON ÇAY KARACAÖREN MUHTEREM ALGÜL
AFYON ÇAY PAZARAĞAÇ ADEM BULUT
AFYON DİNAR HAYDARLI EMİR VELİ ATAKAYA
AFYON HOCALAR MUSTAFA AKIN
AFYON İHSANİYE ŞABAN ÇABUK
AFYON İHSANİYE DÖĞER MEHMET DEMİREL
AFYON İSCEHİSAR SÜLEYMAN AŞKIN
AFYON İSCEHİSAR SEYDİLER ÖNDER TEKEŞ
AFYON MERKEZ BEYYAZI ATİLLA BOZKURT
AFYON MERKEZ ÇAYIRBAĞ İSMAİL AKTÜRK
AFYON MERKEZ ÇIKRIK LOKMAN ÇETİNAKTI
AFYON MERKEZ GEBECELER SAİT YAŞAR
AFYON MERKEZ NURİBEY CENGİZ ÇAKMAK
AFYON MERKEZ SÜLÜN ÖMER YAĞCI
AFYON SANDIKLI HAKAN BOLCA
AFYON SANDIKLI AKHARIM MUSTAFA GÜNGÖR
AFYON SİNANPAŞA KILIÇASLAN YAŞAR ÇELEBİ
AFYON SİNANPAŞA TAŞOLUK MEVLÜT GEYİKPINAR
AFYON SULTANDAĞI KAZIM KOÇLUK
AKSARAY AĞAÇÖREN YAŞAR BEKLEVİÇ
AKSARAY ESKİL SALİH TALASLI
AKSARAY GÜLAĞAÇ BAYRAM SEKLEM
AKSARAY GÜLAĞAÇ DEMİRCİ AHMET İN
AKSARAY GÜZELYURT MEHMET BEZGEN
AKSARAY GÜZELYURT IHLARA İSMAİL YILMAZ
AMASYA GÜMÜŞHACIKÖY İBRAHİM KARATAŞ
ANKARA ALTINDAĞ NEDİM AĞAÇ
ANKARA BALA ABDULKADİR KILIÇ
ANKARA BEYPAZARI ÖZER KASAP
ANKARA ÇANKAYA SADIK ASLAN
ANKARA ÇUBUK HAYATİ TAMER
ANKARA ELMADAĞ AYTAÇ ÖZEL
ANKARA EVREN MİTHAT KESKİN
ANKARA HAYMANA LEVENT BOSTANCI
ANKARA KALECİK SEYİT KARATAŞ
ANKARA PURSAKLAR SÜLEYMAN TAMKOÇ
ANKARA SİNCAN HASAN ALTIN
ANKARA ŞEREFLİKOÇHİSAR HÜSEYİN ALICI
ANTALYA ALANYA ADEM MURAT YÜCEL
ANTALYA DÖŞEMEALTI ERDOĞAN ÇETİN
ANTALYA KAŞ TEVFİK TANER
ANTALYA KUMLUCA BAYRAM TORUNOĞLU
ARTVİN KADİR SEÇGİN
ARTVİN ARDANUÇ AYŞE GENÇ
ARTVİN YUSUFELİ YUSUF SAĞLAM
AYDIN BOZDOĞAN SEZAİ KONAKÇI
AYDIN ÇİNE MEHMET YAVUZ
AYDIN DİDİM LEVENT İLTER
AYDIN EFELER RECEP TANER
AYDIN KOÇARLI TUNCER SARI
AYDIN SÖKE YUSUF KEREMİT
BALIKESİR ALTI EYLÜL FARUK DEMİRASLAN
BALIKESİR BANDIRMA HADİ SELİMOĞLU
BALIKESİR BİGADİÇ İSMAİL PEKEL
BALIKESİR BURHANİYE BÜLENT BAŞARAN
BALIKESİR KEPSUT RIDVAN GİDER
BALIKESİR SAVAŞTEPE SELİM AVCUOĞLU
BALIKESİR SINDIRGI SEFER AKDAĞ
BARTIN MERKEZ KOZCAĞIZ MEHMET GEREDELİ
BARTIN ULUS ABDİPAŞA YILMAZ DEMİRTAŞ
BARTIN ULUS KUMLUCA İSMAİL CAN
BAYBURT AYDINTEPE HAŞİM ŞENTÜRK
BAYBURT DEMİRÖZÜ AHMET ÇİZGİCİ
BİLECİK BOZHÜYÜK DODURGA APDURRAHMAN ERDAL
BİLECİK PAZARYERİ HİKMET ÖZTÜRK
BİLECİK YENİPAZAR İLHAN ÖZDEN
BİNGÖL HASAN KARAHAN
BİTLİS AHLAT İSMAİL YURTTAŞ
BİTLİS AHLAT OVAKIŞLA HAKAN SELÇİN
BİTLİS GÜROYMAK HAVZULLAH BAYRAK
BİTLİS HİZAN MUSTAFA YUNUS TAŞDEMİR
BİTLİS MUTKİ TUNCER TAŞKAYA
BOLU ŞÜKRÜ GÜLEZ
BOLU KIBRISÇIK MEHMET ÖZKAN
BOLU MENGEN ZEKİ GÜLDEN
BOLU MENGEN GÖKÇESU ÖMER ŞENER
BOLU MUDURNU İSMAİL ESKİOĞLU
BOLU MUDURNU TAŞKESTİ YUSUF BEYHAN
BOLU SEBEN ENVER ERKAYGUSUZ
BURDUR BUCAK RAMAZAN KESİCİ
BURDUR BUCAK KIZILKAYA ŞÜKRÜ GÜNEL
BURDUR ÇAVDIR SÖĞÜT AYHAN ACAR
BURDUR GÖLHİSAR YILMAZ TUNÇ
BURSA HARMANCIK YAŞAR TÜRK
BURSA İZNİK KADRİ ERYILMAZ
BURSA KARACABEY AYHAN TAYFUR
BURSA KARACABEY AYHAN TAYFUR
BURSA M.KEMALPAŞA SÜREYYA BALKIŞ
BURSA ORHANELİ NAFİZ KAYA
BURSA OSMANGAZİ ZAFER KARAKILIÇ
BURSA YENİŞEHİR MEHMET KAYA
BURSA YILDIRIM ALİ YAZIR
ÇANAKKALE HALİL RÜŞTÜ AKGÜN
ÇANAKKALE AYVACIK YAHYA REMZİ ARSLAN
ÇANAKKALE AYVACIK KÜÇÜKKUYU MÜMİN TANSU DÖNMEZ
ÇANAKKALE BAYRAMİÇ SAKİN YILMAZ
ÇANAKKALE BİGA REFİK ARIKAN
ÇANAKKALE BİGA GÜMÜŞÇAY ADNAN CAN
ÇANAKKALE BİGA KARABİGA SONER TANYERİ
ÇANAKKALE ÇAN SEVİM ÖZ
ÇANAKKALE ÇAN TERZİALAN TUNCAY GÖYMEN
ÇANAKKALE ECEABAT ADEM EJDER
ÇANAKKALE EZİNE UFUK YALÇIN
ÇANAKKALE EZİNE GEYİKLİ CAHİT ÇAKIR
ÇANAKKALE GELİBOLU MEHMET CİHAT BİNGÖL
ÇANAKKALE GÖKÇEADA ÜNAL ÇETİN
ÇANAKKALE LAPSEKİ GANİ MEHMET EKİM
ÇANAKKALE LAPSEKİ ÇARDAK İSMAİL ULUBAY
ÇANAKKALE LAPSEKİ UMURBEY ALİYE ERTOPÇU
ÇANAKKALE MERKEZ KEPEZ CÜNEYT AKSU
ÇANKIRI BAYRAMÖREN HALİL MURATOĞLU
ÇANKIRI ÇERKEŞ ÖMER YANKAŞ
ÇORUM BOĞAZKALE MUSTAFA METE
ÇORUM İSKİLİP FİKRİ KISAR
ÇORUM KARGI MURAT ŞAHİN
ÇORUM MERKEZ DÜVENCİ FATİH GÜLEÇ
ÇORUM OĞUZLAR MUSTAFA KOLBAŞI
ÇORUM ORTAKÖY ALİ ERGİN
ÇORUM UĞURLUDAĞ REMZİ TORUN
DÜZCE AKÇAKOCA MEHMET OKAN YANMAZ
DÜZCE ÇİLİMLİ HAKAN KALKAN
DÜZCE MERKEZ BEYKÖY ÖMER ALTINOK
DÜZCE YIĞILCA SAVAŞ ÖZTÜRK
EDİRNE ORHAN ÇAKIRLAR
EDİRNE ENEZ SAVAŞ GÜNDOĞDU
EDİRNE HAVSA SEDAT SERDAROĞLU
EDİRNE İPSALA METİN DARISAPI
EDİRNE İPSALA ESETÇE MUAZZİBİN NEKES
EDİRNE İPSALA YENİKARPUZLU TEVFİK ŞAHİNBAŞ
EDİRNE KEŞAN MURAT DİNÇ
EDİRNE LALAPAŞA BÜLENT ŞAHİNŞAH
EDİRNE MERİÇ KÜPLÜ TACETTİN ÖZSU
EDİRNE MERİÇ SUBAŞI MUSTAFA KILIÇ
EDİRNE SÜLOĞLU İSMET BALİN
EDİRNE UZUNKÖPRÜ KIRCASALİH ŞABAN KILIÇ
ELAZIĞ BİLAL ÇOBAN
ELAZIĞ BASKİL BİLAL ÖZBEY
ELAZIĞ KEBAN ERHAN KAYA
ELAZIĞ MADEN NECLA ÇAĞIRAN
ERZİNCAN ÇAYIRLI NİHAT ALPTEKİN
ERZİNCAN İLİÇ MUHLİS DOĞAN
ERZİNCAN KEMALİYE ETHEM KILIÇ
ERZİNCAN MERKEZ AKYAZI YASİN BEYDİLLİ
ERZİNCAN MERKEZ DEMİRKENT AKIN YALÇIN
ERZİNCAN MERKEZ KAVAKYOLU HÜSAMETTİN MAYDA
ERZİNCAN MERKEZ YALNIZBAĞ HÜSEYİN MERAL
ERZİNCAN OTLUKBELİ ALİ ŞİMŞEK
ERZİNCAN TERCAN MERCAN BAYRAM BİLİCİ
ERZİNCAN ÜZÜMLÜ İHSAN GÜLER
ERZURUM B.ŞEHİR KAMİL AYDIN
ERZURUM AŞKALE YILMAZ BAYRAK
ERZURUM AZİZİYE MURAT RESULOĞLU
ERZURUM ÇAT SEYFETTİN SARI
ERZURUM HINIS BERAT ÖZER
ERZURUM HORASAN AYTEKİN HORASAN
ERZURUM KÖPRÜKÖY HALİL YANIK
ERZURUM NARMAN LÜTFÜ KOÇ
ERZURUM OLTU NECMETİN TAŞÇI
ERZURUM OLUR ASIM BULUT
ERZURUM PALANDÖKEN AHMET KAZANÇ
ERZURUM PASİNLER YAHYA SAVAŞ
ERZURUM ŞENKAYA EROL ÖZTÜRK
ERZURUM TORTUM ERCAN UMUTLU
ERZURUM YAKUTİYE NURULLAH ÖZKILIÇ
ESKİŞEHİR MİHALGAZİ MUSTAFA BOZ
ESKİŞEHİR MİHALLIÇÇIK ÜMİT GÜVEN
ESKİŞEHİR ODUNPAZARI EMİNE EDİZGİL
ESKİŞEHİR SİVRİHİSAR ŞÜKRÜ ERKOCA
ESKİŞEHİR TEPEBAŞI MURAT SANLAR
GAZİANTEP ŞAHİNBEY BURHAN GÜNDÜZ
GİRESUN ALUÇRA İBRAHİM BIYIKÇI
GİRESUN ÇAMOLUK FATİH DÜZ
GİRESUN DERELİ YAVUZKEMAL ALAEDDİN ALAİDDİNOĞLU
GİRESUN MERKEZ DUROĞLU SALİH ŞEN
GİRESUN YAĞLIDER ÜÇTEPE HACİ GASIM AKILLI
GÜMÜŞHANE TORUL HAYRİ BOSTAN
HAKKARİ İDRİS ÖZTÜNÇ
HAKKARİ ÇUKURÇA MEHMET SELİM SEVEN
HATAY DÖRTYOL YAŞAR TOKSOY
HATAY ERZİN MEHMET ORUZ
HATAY İSKENDERUN İBRAHİM GÜL
HATAY KIRIKHAN MEHMET NECMETTİN AHRAZOĞLU
HATAY KUMLU MEHMET DELİ
ISPARTA ATABEY ZİYA ERDEM
ISPARTA GÖNEN GÜNEYKENT MUSA EREN
ISPARTA KEÇİBORLU SENİR MEHMET ÜNAL
ISPARTA KEÇİBORLU YAŞAR AKOĞLU
ISPARTA SENİRKENT EROL CİVELEKOĞLU
ISPARTA SÜTÇÜLER SELAHATTİN YAŞAR KESİKTAŞ
ISPARTA ULUBORLU TAHİR TOPALAKÇI
ISPARTA YALVAÇ HÜYÜKLÜ HASAN YILDIZ
ISPARTA YENİŞARBADEMLİ ERTAN ÖZKAN
İSTANBUL B.ŞEHİR RASİM ACAR
İSTANBUL ARNAVUTKÖY YÜKSEL EMİR
İSTANBUL ATAŞEHİR ZEKİ BULUT
İSTANBUL AVCILAR İNCİ DEMİREL
İSTANBUL BAHÇELİEVLER HALİM KÜÇÜKALİ
İSTANBUL BAYRAMPAŞA MEHMET MERT TOKER
İSTANBUL BEŞİKTAŞ BURHAN AKDAĞ
İSTANBUL BEYOĞLU OSMAN GÜR
İSTANBUL ÇEKMEKÖY DOĞAN ÖZTÜRK BALCI
İSTANBUL ESENYURT HALİT ÖZER
İSTANBUL EYÜP KAMİL YILDIZ
İSTANBUL FATİH METİN ÖREL
İSTANBUL GAZİOSMANPAŞA MİKAİL ARAS
İSTANBUL KAĞITHANE ÇETİN AYGÜN
İSTANBUL KÜÇÜKÇEKMECE MUHARREM YILDIZ
İSTANBUL MALTEPE ARİF TEVETOĞLU
İSTANBUL PENDİK İBRAHİM ÇOŞKUN
İSTANBUL SİLİVRİ FATİH KINALI
İSTANBUL ŞİLE EROL ÇELEBİ
İSTANBUL ŞİŞLİ VEYSEL GÜLDOĞAN
İSTANBUL TUZLA ADİL ERKOÇ
İSTANBUL ÜMRANİYE SABRİ ŞENEL
İSTANBUL ÜSKÜDAR HABİP SUİÇMEZ
İSTANBUL ZEYTİNBURNU FETİH ALPARSLAN
İZMİR BAYINDIR MÜMTAZ ALMIŞLAR
İZMİR BAYRAKLI MEHMET TOPTAŞ
İZMİR GAZİEMİR KÖKSAL KOÇ
İZMİR MENEMEN AHMET İNCESU
İZMİR NARLIDERE UMUT GÖL
İZMİR SELÇUK LEVENT GÖRÜR
İZMİR TİRE HASAN ÇAĞLI
K.MARAŞ AFŞİN ADEM YILDIZ
K.MARAŞ EKİNÖZÜ HİDAYET TAT
K.MARAŞ NURHAK NURİTTİN ŞAHİN
K.MARAŞ ONİKİŞUBAT YUSUF TEMİZKAN
K.MARAŞ TÜRKOĞLU CAFER GÜÇLÜ
KARABÜK RAFET VERGİLİ
KARABÜK EFLANİ HULUSİ HATİBOĞLU
KARABÜK ESKİPAZAR RECEP TÜRKOĞLU
KARABÜK OVACIK MUSTAFA DURSUN
KARABÜK SAFRANBOLU MUSTAFA ÖZATA
KARABÜK YENİCE YORTAN ALİ ŞIK
KARAMAN ALİ PINARBAŞI
KARAMAN BAŞYAYLA HAKKI GÖKSU
KARAMAN ERMENEK VEDAT ÇOLAK
KARAMAN KAZIMKARABEKİR MEHMET İLKSEN BOYACIOĞLU
KARS MURTAZA KARACANTA
KARS AKYAKA MEHMET YUMUKOĞLU
KARS ARPAÇAY ABDULLAH KAYA
KARS KAĞIZMAN NEVZAT YILDIZ
KARS SARIKAMIŞ SİNAN KARABAĞ
KARS SUSUZ ENGİN YAMEN
KASTAMONU HAYATİ HAMZAOĞLU
KASTAMONU AZDAVAY ZİYA HODANCI
KASTAMONU BOZKURT BOZKURT EKEŞ
KASTAMONU CİDE KAMİL ŞAHİN
KASTAMONU DEVREKANİ HALİT ZİYA ÇAĞLAR
KASTAMONU İHSANGAZİ NURİ KIZILÇIK
KASTAMONU PINARBAŞI HALİL SARIMEŞE
KASTAMONU SEYDİLER KAZIM DEMİR
KASTAMONU ŞENPAZAR MUSTAFA DEMİR
KASTAMONU TOSYA MUSTAFA MOLA
KIRIKKALE KARAKEÇİLİ SIDDIK AYDEMİR
KIRIKKALE KESKİN ÖMER SÜMER
KIRIKKALE MERKEZ HACILAR ALİ GÖKÇEK
KIRKLARELİ BABAESKİ ALPULLU SAİM KIRCI
KIRKLARELİ BABAESKİ BÜYÜK MANDIRA HÜLYA GÜRMAN
KIRKLARELİ BABAESKİ KARAHALİL SERKAN YAŞA
KIRKLARELİ DEMİRKÖY İĞNEADA MAHMUT ZİPAK
KIRKLARELİ PINARHİSAR KAYNARCA SERDAR DALFİDDAN
KIRŞEHİR ARİF EKİCİ
KIRŞEHİR AKPINAR MUSTAFA GÜRIŞIK
KIRŞEHİR MERKEZ ÖZBAĞ ALİ EKİCİ
KİLİS ELBEYLİ İSMAİL KÖRDEVE
KOCAELİ ÇAYIROVA İSKENDER TURAN
KOCAELİ DERİNCE HALİT ALTUNTAŞ
KOCAELİ GÖLCÜK RESUL PATAN
KONYA AKÖREN EKREM TULUKÇU
KONYA ÇELTİK MUHAMMET ALİ GÜLEÇOĞLU
KONYA DOĞANHİSAR ABDULLAH KOÇ
KONYA GÜNEYSINIR TAHİR BİLDİRİCİ
KONYA KARATAY HALİL AÇIL
KONYA TAŞKENT MİTHAT ÖNDER
KONYA TUZLUKÇU METİN ŞAHİN
KONYA YALIHÜYÜK HASAN YİĞİT
KÜTAHYA GEDİZ ESKİGEDİZ ARMAĞAN ALAKUŞ
KÜTAHYA GEDİZ YENİKENT ERSİN ŞAHİN
KÜTAHYA GEDİZ EKREM TAŞKESTİK
KÜTAHYA MERKEZ SEYİTÖMER HALİL ÖZTÜRK
KÜTAHYA PAZARLAR CAVİT ERDOĞAN
KÜTAHYA SİMAV NURULLAH KIRATLI
KÜTAHYA SİMAV ÇİTGÖL YÜKSEL ÜNAL
KÜTAHYA SİMAV NAŞA MUSTAFA ARSLAN
KÜTAHYA TAVŞANLI BALIKÖY ABDULKADİR CEYLAN
KÜTAHYA TAVŞANLI KURUÇAY HASAN HÜSEYİN ŞENTÜRK
KÜTAHYA TAVŞANLI TUNÇBİLEK MUSTAFA DÜZGÜN
MALATYA B.ŞEHİR ŞİNASİ KAZANCI
MALATYA DARENDE LÜTFİ GÜLTEKİN
MALATYA HEKİMHAN TANER ÖZHAN
MANİSA AKHİSAR MANSUR ONAY
MANİSA GÖLMARMARA DURDU DOĞAN
MANİSA SARUHANLI SERDAR YARALI
MANİSA ŞEHZADELER CEM ÇÖLLÜ
MANİSA TURGUTLU TURGAY ŞİRİN
MANİSA YUNUSEMRE AZMİ AÇIKDİL
MERSİN ANAMUR MEHMET TÜRE
MERSİN BOZYAZI MEHMET BALLI
MUĞLA B.ŞEHİR MEHMET ERDOĞAN
MUĞLA FETHİYE MEHMET ÜYÜK
MUĞLA MENTEŞE OSMAN CAN YENİCE
MUĞLA MİLAS SEDAT ZENCİR
MUĞLA SEYDİKEMER ERDAL EROĞLU
MUĞLA YATAĞAN VAROL ÇAKMAK
MUŞ HASKÖY ZİHNİ SAYAN
NEVŞEHİR AVANOS MUSTAFA KILIÇ
NEVŞEHİR AVANOS ÇALIŞ ZEYNEL ABİDİN UYANIK
NEVŞEHİR DERİNKUYU YAZIHÜYÜK BURHANETTİN KARAKETİR
NEVŞEHİR GÜLŞEHRİ VAHDİ ARISOY
NEVŞEHİR HACIBEKTAŞ ARİF UÇAR
NEVŞEHİR KOZAKLI CELALETTİN GÜVEN
NEVŞEHİR MERKEZ KAYMAKLI BAYRAM ERGİN
NEVŞEHİR ÜRGÜP FATİH KADİR YILDIZ
NİĞDE ALTUNHİSAR HACI ABDİ DOYGUN
NİĞDE ALTUNHİSAR KARAKAPI KAMİL DEMİRALP
NİĞDE ALTUNHİSAR KEÇİKALESİ ŞAMMA ÖZTÜRK
NİĞDE BOR FAHRETTİN ÖZALP
NİĞDE BOR ÇUKURKUYU RÜSTEM TÜMEN
NİĞDE BOR KEMERHİSAR İZZET ERTAN
NİĞDE ÇAMDARDI SELAHATTİN UĞUR
NİĞDE ÇİFTLİK DİVARLI MUSTAFA BALCAN
NİĞDE MERKEZ AKTAŞ ERDOĞAN ŞEVENK
NİĞDE MERKEZ ALAY FERAT SAVAŞ
NİĞDE MERKEZ EDİKLİ MEHMET GÖLCÜK
NİĞDE MERKEZ YEŞİLGÖLCÜK NURAN DEĞİRMENCİ
NİĞDE ULUKIŞLA ADNAN KARACA
ORDU MESUDİYE HASAN AÇIKGÖZ
ORDU ULUBEY YAŞAR PAMUK
OSMANİYE DÜZİÇİ ELLEK RECEP SOY
OSMANİYE DÜZİÇİ YARBAŞI ALİ TOY
OSMANİYE TOPRAKKALE GÜNEY AKGÜL
RİZE ARDEŞEN TUNCA AYTAÇ ÇOLAK
RİZE MERKEZ ÇAYKENT BÜNYAMİN ARSLAN
RİZE MERKEZ MURADİYE ABDULLAH SARIMEHMET
SAKARYA B.ŞEHİR ORHAN ÜNVER
SAKARYA ADAPAZARI AHMET TUFAN DERCİOĞLU
SAKARYA AKYAZI BAHATTİN DERTLİOĞLU
SAKARYA ARİFİYE ATAMAN SUAT ŞENOL
SAKARYA FERİZLİ MUSTAFA AKGÜN
SAKARYA KAYNARCA MUSTAFA BOĞAZ
SAKARYA PAMUKOVA ABDULLAH BOLAL
SAKARYA TARAKLI MEHMET ALİ ÇINAR
SAMSUN B.ŞEHİR FERHAT GÜNAYDIN
SAMSUN ALAÇAM İLYAS ACAR
SAMSUN ATAKUM NECDET ÇAMAŞ
SAMSUN BAFRA ÖZGÜR TOPKAYA
SAMSUN İLKADIM NECATTİN DEMİRTAŞ
SAMSUN VEZİR KÖPRÜ HASAN DOĞRU
SİİRT MUAMMER EKİNCİ
SİİRT AYDINLAR MEHMET KURT
SİİRT BAYKAN MUZAFFER YEŞİL
SİİRT ERUH TAYYİBE ELÇİÇEK
SİİRT KURTALAN ERHAN ÖZGEN
SİİRT KURTALAN KAYABAĞLAR BAHATTİN CANBULAT
SİİRT PERVARİ MEHMET AKİF TÜKENMEZ
SİNOP İLHAN AYDEMİR
SİNOP AYANCIK İBRAHİM ÇAYLI
SİNOP DİKMEN FERHAT ALKAN
SİNOP DURAĞAN ALİ DALKILIÇ
SİNOP ERFELEK İSMAİL YILMAZ
SİNOP GERZE AYHAN TAŞ
SİNOP SARAYDÜZÜ YUSUF ÖZTÜRK
SİVAS ALTINYAYLA NURETTİN ÇİFTÇİ
SİVAS DİVRİĞİ OKTAY DERNEK
SİVAS GÖLOVA ZÜHTÜ ÜNLÜ
SİVAS KANGAL EYÜP KORKMAZ
SİVAS ZARA MUZAFFER KARADAĞ
ŞANLIURFA B.ŞEHİR MUSTAFA KEMAL SARAÇOĞLU
ŞANLIURFA AKÇAKALE MEHMET YALÇINKAYA
ŞANLIURFA CEYLANPINAR ABDURRAHMAN GEÇGEL
ŞANLIURFA HARRAN MAHMUT ÖZYAVUZ
ŞIRNAK NİZAR ZEYREK
ŞIRNAK SİLOPİ GÜNDÜZ ÖKTEN
TEKİRDAĞ B.ŞEHİR NAİL YILMAZ
TEKİRDAĞ ÇORLU İSMAİL GÜLEROĞLU
TEKİRDAĞ HAYRABOLU ARİF YALÇIN
TEKİRDAĞ KAPAKLI ÖZKAN YÜCEL
TEKİRDAĞ MALKARA ERSİN KAÇAR
TEKİRDAĞ SÜLEYMANPAŞA TÜMAY UNCU
TOKAT ALMUS ÇEVRELİ AHMET ESLEMEZ
TOKAT BAŞÇİFTLİK HATİPLİ KADİR KOCABAY
TOKAT ERBAA GÖKHAL OSMAN AKBULUT
TOKAT ERBAA KARAYAKA SEBAHATTİN ŞENEL
TOKAT MERKEZ EMİRSEYİT MEHMET BEKGÖZ
TOKAT MERKEZ GÜRYILDIZ MUSTAFA ÖZER
TOKAT NİKSAR GÖKÇELİ AHMET ÇOBAN
TOKAT NİKSAR SERENLİ NURETTİN KELEŞ
TOKAT NİKSAR YOLKONAK SÜLEYMAN ÖZGÜR
TOKAT PAZAR ÜZÜMÖREN BEKİR ÖNCÜ
TOKAT REŞADİYE BEREKETLİ NECAATİN ŞAHİN
TOKAT REŞADİYE BOZÇALI BOLHAN DURMUŞ
TOKAT REŞADİYE CİMİTEKKE EROL AYDIN
TOKAT REŞADİYE HASANŞEYH ÖMER SIRAKAYA
TRABZON B.ŞEHİR HÜSEYİN ÖRS
TRABZON BEŞİKDÜZÜ MEHMET KALAY
TRABZON OF ALİ ÇAKIROĞLU
TRABZON ORTAHİSAR OSMAN ABANOZ
TRABZON SÜRMENE AYDIN DANIŞMAZ
TRABZON ŞALPAZARI REFİK KURUKIZ
TRABZON TONYA SELİM BEKAR
TRABZON VAKFIKEBİR MURAT AKSOY
TRABZON YOMRA MUHARREM LÜTFÜ PEHLİVAN
UŞAK BANAZ HASAN HÜSEYİN TEKİN
UŞAK BANAZ KIZILCASÖĞÜT İSRAFİL TEKİN
UŞAK EŞME İBRAHİM ÇİFTÇİ
UŞAK EŞME YELEĞEN ALPASLAN AKAR
UŞAK MERKEZ BÖLME YAŞAR BAŞER
UŞAK SİVASLI TATAR FERHAT KIRAN
VAN ÇALDIRAN NİMETULLAH KARAKOÇ
VAN EDREMİT MURAT AKSOY
VAN ERÇİŞ MEHMET SALİH ALBAYRAK
VAN GEVAŞ ORHAN MEŞE
VAN ÖZALP YUSUF ATİLLE
VAN SARAY BATAL ŞARAN
YOZGAT AKDAĞMADENİ UMUTLU MEHMET ÜNAL
YOZGAT AYDINCIK BAYDİĞİN NİHAT YİĞİT
YOZGAT BOĞAZLIYAN YENİPAZAR FATİH RÜŞTÜ AYDINÖZ
YOZGAT BOĞAZLIYAN UZUNLU RECEP KARAKURT
YOZGAT ÇAYRALAN SONER SEL
YOZGAT ÇEKEREK ÖZÜKAVAK MUZAFFER DEMİRYÜREK
YOZGAT SARAYKENT MEHMET DOĞAN
YOZGAT SARAYKENT DEDEFAKILI HAYDAR ÇOŞKUN
ZONGULDAK ALAPLI GÜMELİ SADIK AKDENİZ
ZONGULDAK ÇAYCUMA FİLYOS FAHRİ AKKAYA
ZONGULDAK EREĞLİ GÜLÜÇ ATİLLA TARIK SEMİZ
ZONGULDAK EREĞLİ KANDİLLİ MEHMET KAYA İPEKÇİ
ZONGULDAK EREĞLİ MEVLÜT ÖZDEMİR
ZONGULDAK KİLİMLİ GELİK MEHMET ÇELİKEL
ZONGULDAK KİLİMLİ MUSLU ŞEFİK GÜLMEZ
ZONGULDAK KOZLU SONAT HARBUTOĞLU

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.