Başkan Sözlü, “Cumhuriyetin yükü, işçilerimizin ve sermayemizin omuzlarındadır.”

Petrol İş Sendikası Adana Şubesi’nin genel kuruluna katılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, sendikacılığın, demokrasinin önemli parametrelerinden biri olduğunu söyledi.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Büyük Sürmeli Oteli’nde gerçekleştirilen Petrol İş Sendikası Adana Şubesi 13. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Petrol İş Sendikası’nın toplantılarına katılmaktan daima mutluluk duyduğunu belirten Başkan Sözlü, “Siyasi hayatımızın önemli bir basamağı olan Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığım ve aday adaylığım süresince, Petrol İş Sendikası’nın kıymetli yöneticileri de, üyeleri de hep kapılarını bize açmışlardır. O meşakkatli yolda bize büyük destek vermişlerdir. Sizlerin arasında olmaktan çok bahtiyarım” dedi.

SENDİKACILIK BİR HAK MÜCADELESİDİR

Sendikacılığın, demokrasinin önemli parametlerinden biri olduğunu kaydeden Başkan Sözlü, “Sendikacılık bir hak mücadelesidir. Yaşadığımız zaman diliminde işçi, çalıştığı yerin sahibi gibi de görüyor kendini ve bu doğru bir algıdır. Sendikacılar ve gazetecilerin her zaman bir tarafı muhalif olmalıdır. Yapıcı muhalefetten bahsediyorum tabii ki. Kendi ülkemizde, kendi milletimizin menfaatlerini tahrip edecek değiliz. Sendikacılıkta, siyasetin payandası olunmamalıdır. Türk İş’te ileriye doğru iyileşmeyi ümit ediyorum. Bu konuda önümüzdeki dönemde inşallah iyileşme yaşanır. Hak arayışından kimse korkmamalı” diye konuştu.

REFAH VE HUZUR İÇİN DEMOKRASİMİZİ GÜÇLENDİRMELİYİZ

Demokrasi ve Cumhuriyet’in klişe kavramlar olmadığının altını çizen Başkan Hüseyin Sözlü, şöyle devam etti: “Demokrasi köklüyse, güçlüyse, huzur ve refah olur. Petrolü, gazı, yeraltı zenginlikleri olan ülkeler var yanı başımızda. Demokrasiyi tesis edemedikleri için, ülkeleri kan gölü ve insanlar can veriyor. Oysa gazı, petrolü, kömürü olmadan, köklü demokrasilerini inşa etmiş ülkelerde sermaye kendisine güvenli yer bulur. İş güvenliğinin, can güvenliğinin bulunmadığı ülkelerde, coğrafyalarda sermaye yatırım yapmaz, barınmaz. O zaman üretim için, teknoloji gelişimi için fırsat doğmuyor. Elbette sermaye yatırım yapmalı, çalışacak emekçiler için de ücret pazarlığı yapılabilecek alanlar ve alternatifler doğmalı. Demokrasi olmazsa olmazımızdır. Milliyetçi Hareket Partili bir Belediye Başkanıyım ve Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Bey’in de ölçüsüdür; demokrasi Türk Milleti için dönülmez bir yoldur ve olmazsa olmazdır. Demokratik parlamenter rejimi güçlendirmeliyiz. Tabii ki burada demokrasiyi destekleyen, besleyen etmenler vardır. Bunun içinde sendikaların hak arayışı da bulunur. Demokrasimiz güçlendiğinde girişimcilerimiz de kendi ülkesinde üretmekten vazgeçmeyecektir. Türk sanayisinin de, Türk ekonomisinin de önündeki en büyük engellerden biri sadece kaynak ve teknolojinin yetersizliği değildir, aynı zamanda demokrasimizdeki eksiklerdir. Türk demokrasisi geliştikte müteşebbisin önü açılacaktır. Türkiye işçisiyle, emekçisiyle, sermaye sahibiyle, kalkınmaya hazır bir potansiyele sahiptir. Cumhuriyetimizin yükü, işçilerimizin ve sermayemizin omuzlarındadır. Cumhuriyetten, demokrasiden, milli birliğimizden taviz verilmemeli. Bunları korumak hepimiz için namus ve şeref meselesidir.”

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.