1 yıl geçti manzara değişmedi

Mogan Gölü’ndeki çevre felaketi için 1 yıl önce ‘kurtarma protokolü’ imzalanmasına rağmen değişen hiçbir şey olmadı. Çöp dolan ve yüzeyi balçıkla kaplanan gölde, yeniden balık ölümleri başladı. Vatandaşlar, sebebi henüz belirlenemeyen balık ölümlerinin metan gazı ya da kimyasal sızıntıdan kaynaklandığını söylüyor.

Ankara Hürriyet’in kirlilik nedeniyle defalarca gündeme getirdiği Mogan Gölü’ndeki çevre felaketi devam ediyor.
3 bakanlık ve 2 belediyenin, 30 Eylül 2014 tarihinde imzaladığı ‘kurtarma protokolü’ne rağmen hiçbir çalışmanın yapılmadığı Mogan Gölü’nde yeniden balık ölümleri yaşanmaya başladı. Gölde yaşamını sürdüren irili ufaklı çok sayıda balığın ölüp, kıyaya vurması Gölbaşı sakinlerini de tedirgin etti. Yaklaşık 1 yıl önce imzalanan protokole göre ‘dip çamuru temizliği’, ‘gölü besleyen derelerin ıslahı’ ve ‘çevre düzenlenmesi yapılması’ gereken Mogan Gölü’nün çöp dolu olması ve yağ tabakasıyla kaplı suyun kötü kokması ise dikkat çekti. Balık ölümlerinin sebebi henüz belirlenemezken, vatandaşlar arasında ölümlerle ilgili farklı yorum ve iddialar ortaya atıldı. İşte o iddialar:

METAN GAZI DÜŞÜNCESİ
Gölbaşı sakinlerinden bazıları, balık ölümlerine metan gazının yol açtığını söyledi. Göl etrafında lokanta işleten bir vatandaş, “Her sene bu dönemlerde balık ölümleri olur. Gölün altındaki bitkiler öldüğü için göldeki metan gazı seviyesi yükseliyor. Bu da turna ve kefallerin ölümüne sebep oluyor. Abartılmaması gereken doğal bir süreç” diye konuştu.

KİMYASAL SIZINTI İDDİASI
Gölde avlanmaya gelen balıkçılardan Necati Şengan ise, balık ölümlerine metan gazının değil kimyasal sızıntının sebep olduğunu ileri sürdü. Şengan, şöyle konuştu:
“Gölden metan gazı kokusu değil kimyasal koku yükseliyor. Bu ölümler metan gazına bağlanmamalı ve araştırılmalı. Ne su yüzeyindeki tabaka ne de koku normal değil. Gölün etrafından geçerken nefes alamıyor insan. Çevredeki fabrikalardan ya da başka bir yerden kimyasal sızıntısı olmuş olabilir.”

BAKIMSIZLIK ÖLDÜRDÜ
Öte yandan bazı vatandaşlar da balık ölümlerine, Mogan Gölü’nün bakımsız bırakılmasının sebep olduğunu belirtti. Gölün kirli, bakımsız ve sahipsiz olduğunu kaydeden Yalçın Eser, “İnsanlar buraya yürümeye geliyor. Gölde görsellik yok. Sadece üzerinde 3-5 tane ördek var. Çocukluğumuzda okuldan kaçıp, yüzerdik. Şimdi elimi yıkamam, ayağımı sokmam bu suya. Küçük küçük hayvanlar can veriyor. Sahipsiz, kimse ilgilenmiyor” ifadelerini kullandı.

PROTOKOL İMZALANALI 1 YIL OLDU
Başkent’teki en büyük çevre felaketlerinden birinin yaşandığı Mogan Gölü’nün kurtarılması amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi ve Gölbaşı Belediyesi tarafından 30 Eylül 2014’te ‘kurtarma protokolü’ imzalandı. Atılan imzaların ardından hazırlanan eylem planına göre, gölü kurtarma çalışmalarının mart ayında başlayacağı ve 2 yıl içinde Mogan Gölü’nün daha yaşanabilir bir yer olacağı kaydedildi. Ancak protokolün imzalanmasının üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen hiçbir adım atılmadı.

‘KURTARMA PROTOKOLÜ’ BÜROKRASİYE TAKILDI
Ankara Hürriyet’in, protokole rağmen Mogan Gölü’de hiçbir çalışma yapılmamasını ‘Protokol var çalışma yok’ başlığıyla, 22 Temmuz 2015 tarihinde gündeme getirmesinin ardından ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan açıklama yapıldı. Açıklamada, mart ayında çalışmalarına başlanacağı duyurulan projenin faaliyete geçmesi için, Kalkınma Bakanlığı’nın projeyi yatırım programına alması beklendiği kaydedildi.

Mogan Gölü’ne balık tutmaya gelen çocuklar, tehlikeden habersiz suyun yüzeyine çıkan ve kıyıya vuran ölü balıklarla oynuyor.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.