Cumhurbaşkanı Erdoğan: Huzurumuza kastedenlere hayat hakkı tanımayacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim huzurumuza, refahımıza kastedenlere hayat hakkı tanımayacağız, içeride ve dışarıda.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir otelde düzenlenen AK Parti Gaziantep İl Başkanlığı Teşkilat Yemeği’nde konuştu.

Bugün isimlerini ilan ettikleri tüm AK Parti’li belediye başkan adayları ile Cumhur İttifakı’nın MHP kanadından belediye başkan adaylarını bir kez daha tebrik eden Erdoğan, 31 Mart’ta görevi yeni kişilere devredecek isimlere Gaziantep’e yaptıkları hizmetler için şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeniden aday gösterdikleri veya ilk defa bu seçimde aday olarak seçime girecek kişilere de başarılar diledi.

Türkiye’nin 2023’e kadar olan geleceğinin belirleneceği son derece zorlu, kritik bir döneme girildiğini anlatan Erdoğan, “Bildiğiniz gibi yedi düvelin karşımızda bütünleştiği bir sürecin içerisindeyiz. İçeride ve dışarıda yedi düvel AK Parti’ye karşı birleşmiş durumda. Bunun için de her tür yollara başvuruyorlar. Dün veya evvelsi gün İngiltere’de bir ışıklı reklamla benim akademisyenleri öldürdüğümden bahsediyorlar. Neredeyse bu öldürdüğüm akademisyen? Hiç böyle bir şeyi ben kendim bile duymadım, görmedim, bilmiyorum ama dünya zalimler ve hainlerle dolu. Biz de diyoruz ki evet ne söyleyeceğimi biliyorsunuz, zalimler için yaşasın cehennem.” diye konuştu.

1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu, o sürecin güçlenerek, gelişerek devam ettiğini anlatan Erdoğan, partinin de bir taraftan güçlendiğini, geliştiğini ve istikrar çizgisini hiçbir zaman kaybetmeyen bir parti konumunda olduğunu bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyetle beraber kurulduk’ diyenler yerlerde sürünüyor görüyorsunuz. ‘Biz Atatürk’ün partisiyiz’ diyenler yerlerde sürünüyor. Çünkü onlar Atatürk’ü istismardan başka bugüne kadar bir şey yapmadılar. Zaten sağ olsa herhalde önce bunları hesaba çeker, vaka bu.” ifadelerini kullandı.

“Her bir arkadaşıma, kardeşime güveniyorum”
Gaziantep açısından bu seçim maratonunu AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na yaraşır şekilde sürdürmeleri gerektiğine işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burada bulunan her bir arkadaşıma, kardeşime bu noktada güveniyorum. Atalarımız ‘görünen köy kılavuz istemez’ demiş. 2014 seçimleri öncesinde Feto’nun montajları ve şantajlarıyla yolumuzu kesmeye çalışanlar bu seçimlerde de kesinlikle boş durmayacaklar. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde bölücü terör örgütünü üzerimize salanlar hiç şüphesiz bu sefer de başka hususlar üzerinden bizleri vurmayı deneyecekler. Yerel seçimlerin kendisine has dinamikleri var. Bu çevrelerin iştahını tabii bu kabartıyor. Nitekim son dönemde Gazi Mustafa Kemal, Andımız, Suriye, ekonomi ve mülteciler gibi hassas başlıklar üzerinden alevlendirilmek istenen gerilimler önümüzdeki günlerde bizleri, nelerin hangi tür sınamaların beklediğinin işaretidir. Bunun yanında güvenlik birimlerimizin son haftalarda bölücü terör örgütüne yönelik operasyonlarda ele geçirdiği malzemeler de örgütün seçim dönemini kana ve gözyaşına bulamak için ciddi hazırlıklar içinde olduğunu gösteriyor. Ama artık bunlar geçerli değil. Biz bunları Cudi’de mağaralarda duman ettik, Gabar’da, Tendürek’te, Kandil’de duman ettik. İşte bugün yine Irak tarafında bir yanlış yapmak istediler. Uçaklarımız kalktı, insansız hava araçlarımız, silahlı insansız hava araçlarımız kalktı ve ondan sonra hepsi dağılma durumunda kaldı. Artık bunları inlerinde boğacağız. Öyle Türkiye’ye buyursunlar, gelsinler de… Yok yok inlerinde… Çünkü bizim huzurumuza, refahımıza kastedenlere biz hayat hakkı tanımayacağız, içeride ve dışarıda.”

Ağır zayiat veren bölücü terör örgütünün 31 Mart seçimlerine ölüm kalım meselesi olarak baktığını ifade eden Erdoğan, örgüt çevrelerinin kayyumların atanmasıyla kaybettikleri haraç imkanlarını yeniden elde etmenin hesabını yaptığını anlattı..

“Kime nasıl oy vereceğinizi iyi bilin”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

“CHP ve yedeğine aldığı parti de sırf bize zarar verebilmek için maalesef terör bu örgütünün kirli emellerine bilerek alet oluyor. Geçtiğimiz günlerde CHP’li bir Parti Meclisi üyesinin yaptığı ‘Milli olmak HDP ile ittifak yapmaktır’ açıklaması bunların nasıl bir ruh halinde bulunduklarını, nasıl bir zihniyete sahip olduklarını gayet açık net ortaya koymuştur. Birisi de Ankara’da ne diyor? ‘Hayvanlarla ilgili bu zulümler, katliamlar dindarlar hayvanları katlediyorlar, zulmediyorlar.’ Dindarların böyle bir şey yapması mümkün mü? Onu sen yapabilirsin, senin cibilliyetinde olanlar yapabilir ama dindarlar böyle bir şey yapamaz. Biz sevgililer sevgilisi peygamberimizin özellikle hayvanlara karşı olan tutumundan nasibini almış, hatta bir keresinde yolda giderken yol kenarında bir köpek ölüsü var, yanındaki sahabi arkadaşları burunlarını tutuyor, herhalde kokunun etrafı rahatsız edeceği noktasında, fakat dişleri gözüküyor. Peygamber efendimizin o esnadaki tavrı şudur, ‘ah dişleri ne kadar güzel’ diyor. Biz bu kültürle, bu terbiyeyle yetişmiş bir neslin mensuplarıyız. Eğer bugün hayvanlarla ilgili Parlamento’ya bir yasa çalışmasını yapıyorsak, işte bundan dolayı yapıyoruz ama CHP’nin böyle bir zihniyeti, kültürü, medeniyeti yok. Onun için de tabii Gaziantep’ten Ankara’ya sesleniyorum, aman ha oylarınıza dikkat. Kime nasıl oy vereceğinizi iyi bilin.”

CHP’nin Suriye meselesinde Esed’le, gezi olaylarında sokak çeteleriyle, 17-25 Aralık sürecinde FETÖ’cülerle, 15 Temmuz’da da darbecilerle kol kola yürümekten asla çekinmediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bay Kemal Ankara’dan İstanbul’a yürürken kimlerle yürüdü? Terör örgütünün mensuplarıyla yürüdü ve bu terör örgütünün mensuplarının da bugün nerelerde olduğu malum. 3- 5 oy uğruna bölücü örgütün siyasi uzantılarına taşeronluk yapan bu anlayışın insanımıza verebileceği hiçbir şey yoktur. İlkeler yerine ihtirasların yönettiği muhalefet nasıl ülkemizin talihsizliğiyse, AK Parti ve Cumhur İttifakı da Türkiye’nin istiklalinin ve istikbalinin teminatıdır. Pensilvanya ve Kandil’in güdümündeki bu yıkım ittifakının belediyeler üzerinden ülkemize musallat olmasını engellemek herkesten önce bu kadronun işidir.”

“AK Parti’nin tökezlemesi demek, Türkiye’nin sarsılması demektir”
Son 5-6 yıldır art arda maruz kaldıkları saldırıların AK Parti ile ülkenin kaderini adeta bütünleştirdiğini aktaran Erdoğan, “AK Parti’nin tökezlemesi demek, Türkiye’nin sarsılması, sıkıntıya uğraması demektir. Cumhur İttifakı’nın sendelemesi demek, ülkemizin bekasının tehlikeye girmesi demektir. Nasıl AK Parti 2001 yılında milletimizin 21. yüzyıla özellikle yaktığı bir umut ışığı olarak doğmuşsa, Cumhur İttifakı da 15 Temmuz ihaneti sırasıda meydanlarda darbecilere karşı kışla önlerinde kurulmuştur.” diye konuştu.

Bunun bir “çıkar ittifakı” değil, “beka ittifakı” olduğunun altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu bir menfaat birlikteliği değil, ilke ve prensip birlikteliğidir. Bizim Milliyetçi Hareket Partisiyle azami müştereklerimiz var ama aynı şekilde CHP’nin yanındakilerle ittifakında ise o bir şer ittifakıdır, o da azami bir şer ittifakıdır. Bunu özellikle böyle bilmemiz lazım. Allah’a hamdolsun, 24 Haziran seçimlerindeki başarımızla Türkiye düşmanlarının heveslerini kursaklarında bırakmıştık. Bu başarıyı 31 Mart seçimlerine de taşıyarak ülkemizin beka sancağını yükseltmeye devam edeceğiz.”

Erdoğan, “Milliyetçi Hareket Partisiyle bu azami müşterekler üzerinden temennim o dur ki inşallah pazara kadar değil, mezara kadar bir ittifakı sürdürürüz. Bunu da vatandaşlarımızın gönüllerine dokunarak gerçekleştireceğimize inanıyorum.” dedi.

“AK Partililer olarak halkımıza tepeden bakmayalım”
Kapısı çalınmadık ev, hali hatrı sorulmayan vatandaş ve eli sıkılmadık seçmen bırakılmaması gerektiğine işaret eden Erdoğan, “Ne olur, AK Partililer olarak halkımıza tepeden bakmayalım. Unutmayın, tevazu bizim herşeyimiz. Tevazu ile beraber yürüyeceğiz.” diye konuştu.

Tevazu, samimiyet ve gayretin önemini ifade eden Erdoğan, “Derdimiz önce millet, önce memleket olması lazım.” dedi.

Gençlere ulaşmanın ve partiye kazandırmanın yollarını aramanın önemine dikkati çeken Erdoğan, gençlere mesajların iletilmesinde sosyal medya ve yeni iletişim araçlarının iyi, etkili ve amacına uygun bir şekilde kullanılması gerektiğini söyledi.

“Sahaya hakim olmadan görsel medyada varlık göstermenin bir manası yoktur.” diyen Erdoğan, televizyon, radyo, gazete, Twitter ve Facebook gibi araçların yüz yüze, gönül gönüle iletişim stratejisinin birer tamamlayıcısı olduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aday ve yöneticiler başta olmak üzere tüm partililerin sahada aktif bir şekilde gayret sarf etmesi gerektiğini dile getirerek, yarın Antalya’da olacağını, hafta içinde de manifestoyu açıklayıp süreci bitireceklerini ve kampanya için yollara çıkacaklarını ifade etti.

“Doğru, yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşırmış.” sözünü anımsatan Erdoğan, doğruları anlatmazlarsa yalanın gölgesinin berrak zihinlerin üzerine düşeceğini söyledi.

“Belediyecilik inanın bizim işimiz.” diyen Erdoğan, muhalefet partilerinin belediyecilik olarak ne yaptıklarını sordu.

Gaziantep ve ilçe belediyelerinin yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, Diyarbakır, Şırnak ve Siirt’in de HDP’den alınıp kayyuma teslim edildiğini hatırlattı ve sonrasında bu kentlerdeki değişime dikkati çekti.

Diyarbakır Suriçi için “tarih yeniden ayağa kalktı” ifadesini kullanan Erdoğan, “Daha önce bunlar oradaydı. Bunların belediyeciliği oraları mahvetti. Onlar oraları çukur, çukur, çukur yaptılar.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu zaman İstanbul’a “çöp”, “çukur” ve “çamur” kelimeleriyle girdiğini ve seçimi kazandıktan sonra bambaşka bir İstanbul’u inşa edip ihya ettiklerini de hatırlattı.

Gaziantep’in de önceki belediyesinin CHP’li olduğunu anımsatan Erdoğan, o Gaziantep’te bugün belediye başkanlarının başarılı çalışmalarda bulunduğunu, merkezi yönetim olarak da kente bugüne kadar 35 katrilyon lira yatırım yapıldığını aktardı.

Gaziantep’in ilçelerindeki belediyeciliğe de dikkati çeken Erdoğan, “Biz hakikati söylemeliyiz ki muhalefetin iftiraları akılları bulandırmasın. İçinde bölücü örgütün siyasi uzantısının da olduğu blokun, tek seçim stratejisi kutuplaştırma, gerilim, yalan, iftira ve kara çalma üzerine kuruludur. Bu strateji karşısında bizim yapmamız gereken ise bıkmadan usanmadan insanlarımıza doğruları anlatmak, yaptığımız hizmetleri hatırlatmaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

“Kendini vatandaştan koparıp sırça köşklere hapsetmek bize asla yakışmaz”
Partililerden 31 Mart’ın ülke ve millet için taşıdığı öneme uygun bir şekilde çalışmalarını beklediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilata şöyle seslendi:

“Bizim davamızda nasıl karamsarlığa, ümitsizliğe yer yoksa rehavete, gevşemeye de yer yoktur. Hele hele kibir, gurur, büyüklenme, kendini vatandaştan koparıp sırça köşklere hapsetmek bize asla yakışmaz. Tevazumuzu hiçbir zaman elden bırakmayacağız. Gurur Allah’a aittir. Biz gururlu olamayız. Birlik ve beraberliğimizi hedef alan belli çevrelerin aramıza girmesine, zehirli fitne oklarını Cumhur İttifakı’na saplamasına fırsat vermeyeceğiz. Aday adaylığı sürecinde yaşanan rekabeti ve tartışmaları bir kenara bırakarak, adaylarımız etrafında kenetleneceğiz. Bütün enerjimizi 31 Mart akşamında partimize ve Cumhur İttifakı’na Gaziantep’te tarihi bir zafer armağan etmeye hasredeceğiz.”

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.