Kurtulmuş: Örtülü değildir, bu ittifak artık açık bir seçim ittifakıdır.

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, “Kandil’e selam durup eğer diyorlarsa; ‘Biz İstanbul, Ankara, Adana’da aday çıkarmayacağız.’ Kimi destekleyecekler? CHP’yi destekleyecekler. Örtülü değildir, bu ittifak artık açık bir seçim ittifakıdır.” dedi.

Yerel seçim çalışmaları kapsamında AK Parti Pendik İlçe Teşkilatı’nı ziyaret eden AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, partililerle bir araya geldi.

Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’de yeniden büyük bir medeniyet mücadelesi verme iddiasında olan bir partinin en büyük gücünün teşkilatlarının gücü olduğunu söyledi.

AK Parti’nin tecrübeli bir siyasi geçmişi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Ama bunların üstünde en önemli güçlerimizden birisi, inanmış, hedefine kilitlenmiş, gerçekten dava insanı olarak hareket eden çok sayıda teşkilat mensubuna sahip oluşumuzdur.” dedi.

Türkiye’de ortaya çıkan fırtınalı süreçlerde en büyük güçlerinin, hem nicelik hem nitelik bakımından üstün bir kadroya sahip bulunmaları olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Bu siyasi kadro şunu biliyor; bir parti ne kadar güçlü olursa olsun, hiçbir seçim çantada keklik değildir. Her seçim mutlaka sahada kazanılır. Masada kazanılan bir tek seçim yoktur. Eğer masada kazanılıyor olsaydı masası güçlü olanlar hep Türkiye’de galip gelirdi. Kimi kastettiğimi biliyorsunuz. CHP’nin her seçimde birinci gelmesi gerekirdi. Ama öyle olmuyor. Arkanızda olan birtakım güçlerle, medya gücünüzle, yabancı ülkelerden aldığınız destekle kazanmıyorsunuz. Onun için bizim en büyük özelliğimiz, seçmenle gönül bağı kurabilecek bir yeteneğe sahip olmamızdır. Millet neredeyse, orada bulunuyor olmamız insanların gönlüne bir şekilde hitap edebilmemizdir.”

“Bu seçimi beka meselesine dönüştüren biz değiliz”
Kurtulmuş, 31 Mart seçimlerinin Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçtikten sonraki ilk seçim olduğunu hatırlatarak, “Bu seçim, milletin hangi istikamette tercihini sürdürdüğünü göstermesi bakımından önemli. Ayrıca bu seçim aynı zamanda beka meselesidir. Bazı muhalif arkadaşlar diyor ki ‘Niye beka meselesidir?’ Bu seçimi beka meselesine dönüştüren biz değiliz.” dedi.

Bu seçimi beka meselesine dönüştürenin, başta ana muhalefet partisi olmak üzere diğer partilerdeki siyasetçilerin tavırları ve tarzları olduğunu aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“7 Şubat MİT krizi. MİT Başkanı ve yardımcısını FETÖ’cü polisler alacaklar, savcılar tutuklayacaklar, arkasından hükümet düşecek. 17-25 Aralık operasyonları, Gezi Parkı Olayları aynı şekilde. Bu olayların hepsine bakıyorsunuz, ‘Zulüm 1453’te başlamıştır.’ yazısı Taksim’de duvarlara yazıldı. Eğer muhalefet partisinin milletvekilleri, böylesine vatan, millet, devlet karşıtı bir kalkışmayı; ‘Muhalif gençler ne güzel özgürlüklerini orta yere koyarak, hükümete karşı bir gösteri içinde bulundular.’ diye meşrulaştırıyorsa, bu meselede bir beka meselesi vardır.

Gezi Parkı Olayları’ndan sonraki o süreçte, neredeyse Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’ne girip, Başbakan’ın odasını basacak noktaya gelen gençleri, CHP’nin ya da onun yandaşı olan terörle ilintili partinin adamları alkışlıyorlarsa, bu meselede bir beka meselesi vardır. Aynı şekilde hendekleri kazıp, içine koydukları bombalarla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da halka hayatı zindan edenleri alkışlayan birileri Meclis’te varsa, onlarla maalesef ana muhalefet açık bir seçim iş birliği içindeyse, burada bir beka meselesi vardır. “

“Görünürde CHP ile İYİ Parti’nin olması bir anlam ifade etmez”
Aynı şekilde 15 Temmuz’da bu milletin sırat köprüsünden döndüğünü dile getiren Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Saat 23.00-01.00 arasında gitti, gitti, geldi. O tarafa da bu tarafa da dönebilirdi darbe. Allah razı olsun bu milletin cesareti, Cumhurbaşkanımızın kararlılığıyla o badireden Türkiye uçurumdan kurtuldu. Uçurumdan kurtulmuş bir Türkiye’nin, FETÖ’cü eşkiyanın uluslararası güçlerle iş birliği yapmasına rağmen kalkıp eğer birileri diyorsa; ‘Bu örtülü bir darbedir’, burada bir beka meselesi vardır. Eğer bir beka seçimi denmesini istemiyorlarsa, beyler terör örgütlerine yan çıkmasınlar. Onlardan yana ifadeler kullanmasınlar. Siyaseti normal bir zeminde yapsınlar.

Şimdi dağ ile irtibatını, Kandil ile irtibatını her vesileyle dile getiren, parlamentodaki her konuşmalarında her vesileyle Kandil’e selam durup, oraya saygı içinde ifadelerde bulunanlar eğer diyorlarsa; ‘Biz İstanbul, Ankara, Adana’da aday çıkarmayacağız.’ Kimi destekleyecekler? CHP’yi destekleyecekler. Örtülü değildir, bu ittifak artık açık bir seçim ittifakıdır. Açık bir iş birliğidir. Görünürde CHP ile İYİ Parti’nin olması bir anlam ifade etmez, işin içinde HDP ve bazı irili ufaklı partiler de vardır. Dolayısıyla bu beka meselesini millete çok iyi anlatmamız lazım.”

“31 Mart seçimleri milletin istediği istikamette olacak”
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, siyasetçilerin hiçbirinin siyaset dışı antidemokratik yolların içinde olmasını istemediklerini belirterek, şunları aktardı:

“CHP eğer ilk günden ’15 Temmuz, FETÖ’cü hainlerin kalkıştığı açık bir iç savaş provokasyonu, devleti ele geçirme operasyonudur.’ deseydi, ağzımızı açıp ‘beka meselesi’ demezdik. Kandil’in, terör örgütünün gölgesindeki bu siyasi parti, iş birlikleriyle seçimi ve milletin iradesini yönlendirmeye kalkmasalardı ‘beka meselesi’ demezdik. O partide siyaset yapanlar ‘Bizim terörle bir işimiz yok. PKK Türkiye’ye, Kürt halkına, bizim seçmenimize ihanet eden bir terör çetesidir. Bizim onlarla hiçbir bağımız yok’ deyip, PKK ile aralarına mesafe koysalardı, ağzımı açıp ‘beka meselesi’ demezdik. Ama siyaset dışı yolların her türlü kirli teşebbüslerinde bulunacaksınız, ondan sonra ‘Efendim bu mesele bir yerel seçimdir.’ diyeceksiniz. Bunu kimse kabul etmez, bu numarayı kimse yutmaz.”

Yurt dışından bazı çevrelerin, şimdiden nasıl 31 Mart akşamını bekler halde olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Bekledikleri şudur; AK Parti ve Cumhur İttifakı, 24 Haziran’da aldığı oyun daha altına düşsün. AK Parti 2014’teki belediyelerin daha gerisine düşsün. Böylece Türkiye’de bir hükümet, meşruiyet tartışması çıkartalım. Hiç heveslenmesinler. Milletin desteğiyle, 31 Mart seçimleri tam manasıyla milletin istediği istikamette olacak.” diye konuştu.

Konuşmasının ardından Kurtulmuş’a, AK Parti Pendik İlçe Başkanı Rüstem Kabil, günün anısına hediye takdim etti.

Toplantıya, AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, AK Parti Pendik Belediye Başkan Adayı Ahmet Cin ile partililer katıldı.

“Terörü destekleyen siyasetçiler olmasaydı beka meselesinden bahsetmezdik”
Kurtulmuş, Pendik’teki Fatih Mahallesi’nde partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin istikametini göstermesi bakımından önemli bir seçime girdiğini, Türkiye’nin 24 Haziran’da ortaya koyduğu sonuçları bu seçimlerde de ortaya koyacağını söyledi.

AK Parti’nin açık ara birinci parti olarak 31 Mart’ta seçimlerden çıkacağını ifade eden Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

“1994 ruhundan bahsediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan önce paçalarımızı yukarı kaldırarak kaldırımları geçerdik çünkü kaldırımlarda çöp yığınları vardı. Çöp suları cadde ve sokaklarda akardı. Gençlik teşkilatımızın mensupları, ellerinde küreklerle, süpürgelerle hatta kendi arabalarına koyarak o çöpleri 2-3 gün içinde kaldırdı. Bazen Cumhurbaşkanımız ‘CHP çöp, çukur, çamur demektir’ dediği zaman, birileri kızıyor olabilir. Ama bunu yaşamış olan insanlar var.”

“Millete hizmet etmek, gönül işidir”
Bu seçim kampanyasının sloganının “Memleket işi, gönül işi” olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, “Niye AK Parti yaptı da ondan öncekiler yapamadı. Çünkü bu millete hizmet etmek, gönül işidir. Gönülden inanırsanız, gönülden millete bağlanırsanız, milletin dertlerini, acılarını kendi acılarınız olarak kabul eder, sevinçlerini kendi sevinçleriniz olarak kabul ederseniz millete hizmet edersiniz.” diye konuştu.

En büyük avantajlarının ne yaptıklarını ve neler yapacaklarını insanlara anlatabilmek olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Millete hizmet yolunda yaptıklarımızı anlatırken diğerleri ne olduğunu değil, neye karşı olduğunu anlatıyorlar. Geçen Haziran seçimlerinde gördünüz, hiç bir araya gelmeyecek olan partiler bir araya gelerek bir istikamet çizdiler. Ne istiyorsunuz? ‘Tayyip Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsin’. İstanbul’un Beşiktaş’ında, Şişli’sinde maalesef terörün gölgesindeki partinin, yüzde 15-17’ler civarında oy almasını nasıl açıklarsınız. Maalesef normalde CHP’ye oy verecek bazı insanlar ‘Aman Tayyip Erdoğan gitsin’ diyerek, terörün gölgesindeki partiye oy verdiler mi? Verdiler. Barajı aşsın, meclise girsin ki AK Parti’nin oyları düşsün’ dediler. Onlar, neye karşı olduklarında birleşiyorlar. ‘Tayyip Erdoğan, AK Parti düşmanlığında birleşiyorlar. Bizim ise avantajımız, biz masa başında bir ittifak yapmıyoruz.”

Kurtulmuş, Cumhur İttifakı’nın 31 Mart’ta da sonuç alacağını belirterek, “Türkiye, büyük badirelerden geçti. Bu seçim sadece bir seçim değil, beka meselesidir dediğimizde bazıları bundan rahatsız oluyor. Diyorlar ki ‘Ne beka meselesi? Bir belediye seçimi. Kimin belediye başkanı olacağına karar vereceğiz’. Eğer Türkiye’de terörü, antidemokratik yolları bir şekilde destekleyen siyasetçiler olmasaydı biz de beka meselesinden bahsetmezdik.” ifadelerini kullandı.

“Hainlerin istediği Türkiye’yi Suriye gibi yapmaktı”
Taksim Meydanı’nda yıkılan Atatürk Kültür Merkezi’nin duvarında terörist başının posterinin asıldığını, Türk Bayrağı’nın yakıldığını hatırlatan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“81 milyon gördü. Yetmedi duvarlara ‘Zulüm 1453’te başlamıştır’ diyerek, ağır yazılar yazdılar. MİT krizleri olduğu zaman ‘Ne var bunda canım, gitsin MİT de memurdur. Savcılara ifade versin’ diyen siyasetçiler oldu mu? Oldu. Hendekleri kazdılar. O çukurları kazan, devlete, millete, o bölgede yaşayan Kürt kardeşlerimize hayatı zindan eden o teröristleri destekleyen siyasetçiler oldu mu? Hatta parlamentoda o siyasetçileri destekleyenler oldu mu? Oldu. Gelelim 15 Temmuz Gecesi’ne. Milletin feraseti, cesareti, Cumhurbaşkanımızın kararlılığı ve liderliği olmasaydı Türkiye büyük bir badireye giriyordu. Bugün bırakın seçim meydanında olmak, ne parti, ne parlamento kalırdı, hatta arkamıza yaslanıp huzurla sahip çıkacağımız bir vatanımız kalırdı. Hainlerin istediği Türkiye’yi Suriye gibi yapmaktı.

15 Temmuz’da bir iç savaşı başlatmak ve Türkiye’yi param parça haline getirmekti. Gerçek bu iken, ne yazık ki ’15 Temmuz örtülü bir darbedir’ diyen siyasetçiler oldu mu? Hala demeye devam ediyorlar. Demek ki Türkiye’deki esas sorun, siyasetin içinde bazı unsurların antidemokratik güçlere arka çıkması, devlet düşmanlarıyla dirsek teması içinde olmasıdır. Hadi çekin bakalım terörden desteğinizi. HDP kalksın desin ki ‘PKK bir terör örgütüdür. PKK halkımıza hayatı zindan etmektedir. Bizim PKK ile hiçbir işimiz yoktur. Lanetliyoruz..’ Biz beka meselesidir dersek, gelip o zaman konuşsunlar.”

Kurtulmuş, konuşmasının ardından Pendik Belediye Başkan Adayı Cin’i sahneye davet ederek, vatandaşlardan destek istedi. Kurtulmuş daha sonra, beraberindekilerle Fatih Mahalle Muhtarlığını ziyaret etti.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.