Soylu: İstanbul Türkiye’nin istikrarını başka bir tarafa evirmeye yönelik kullanılacak

İçişleri Bakanı Soylu, “Biraz siyasetten anlıyorsam yüzde 100 İstanbul’un gücü, Türkiye’nin istikrarını başka bir tarafa evirmeye yönelik kullanılacaktır.” dedi.

Kadıköy’de bulunan bir otelde Trabzon Karadenizliler Dernekleri Buluşmasına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul’un gücünün önemine vurgu yaptı.

Soylu, “Biraz siyasetten anlıyorsam yüzde 100 İstanbul’un gücü Türkiye’nin istikrarını başka bir tarafa evirmeye yönelik kullanılacaktır. İki, iki daha dört. Ben arkadaki fotoğrafı görüyorum. Siz de görüyorsunuz, ben de görüyorum. İşin arkasında kimlerin olduğunu çok net bir şekilde görüyoruz. Buradan sadece zaman kaybetmek ve Türkiye’nin istikrarına yönelik önemli bir tehdit çıkar. Benim gördüğüm bu.” diye konuştu.

Soylu, Türkiye’nin yıllarca terörle terbiye edilmeye çalışıldığını ancak doğru atılan adımlarla artık bunun önüne geçildiğini söyledi. Soylu, “90 ile 2000’li yıllar arasında Türkiye’nin dağlarında 12 bin ile 15 bin terörist vardı. Ben kış bitmeden 700 demiştim, şu anda 600’den az kaldı terörist sayısı.” ifadelerini kullandı.

Taşıma su ile terörün bitirilemeyeceğini belirten Soylu, “Zeytindalı Harekatı’nın bitmesiyle birlikte bizim mühendislerimiz artık Amerikan Senatosu’na ihtiyaç duymayacağımız akıllı mühimmatları ürettiler ve bizim ordumuza verdiler. Bu bir tercih. Türkiye eğer bu tercihi yapmamış olsaydı yine terörle terbiye edilen ve bir fiske ile beraber düşürülecek bir ülke konumuna gelirdi.” değerlendirmesinde bulundu.

“En az 20 tane benim aleyhime haber var”
Soylu, son 1,5 aylık süreçte çok sayıda yanlış bilgi dolaştığını söyleyerek şöyle devam etti:

“Bugün bir baktım en az 20 tane benim aleyhime haber var. Hepsi aynı mahreçler. Cumhuriyet, Sözcü, Oda Tv bilmem ne. ‘Süleyman Soylu Samsun valisine ne hediye etmiş. Araba hediye etmiş.’ Nereden araba hediye ettim. Devletin bütün valilerinde olan araba, yılda 3-4 tane valiye t cetvelinden, hangi valide eksikse, bir de şöyle bakarız. 2006-2007 model hangisinde varsa onu çekeriz, hurdalığa göndeririz. Ona da onu göndeririz.”

“Sayın Cumhurbaşkanımız bir cami açılışında, arabası giderken arabasının yanında bir koruma koşuyor. Ben de hiçbir şey söylemedim. Bir haftadır dönüyor her tarafta. ‘İçişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı’nın arabasının yanında koşarak korumalık görevi yerine getiriyor.’ Kıyamet kopuyor, Türkiye’nin büyük gazeteleri, büyük adamları nedir bu biliyor musunuz? Bu aslında bir hazırlıktır. Sonra dün Yassıada’ya gittiğimizde, o koruma da orada, gazeteciler de onu gördü. Allah’ınızı severseniz bir fotoğrafınızı çekelim dediler. “

Bakan Soylu, kendisini dinleyenleri bayramda dikkatli araç kullanmaları konusunda uyararak konuşmasını bitirdi.

“Amerika not ettik dedi biz de 15 Temmuz’u not ettik”
Daha sonra, Maltepe Trabzonlular Derneği’nde gerçekleştirilen sahur programında konuşma yapan Soylu, Türkiye’nin bir buçuk yıldır ekonomik saldırılara direnç gösterdiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

“Türkiye bu saldırılara direniyor. Bu saldırıları gerçekleştirenler artık taammüden bir saldırı gerçekleştiriyor. Türkiye tekrar onların vesayet kurumlarının ve vesayet sistemlerine teslim olmamak direncini gösteriyor. Bunun nerden anlıyorsanız derseniz 31 Mart’ta bir seçime gittik. Yerel seçimlerde nerden bakarsanız bakın siyasi iktidarlar için dezavantajdır. 3,4 puan siyasi iktidarlar bel verir. Bunu göze alır zaten. Biz bu millete iki şey söyledik bir ‘beka’ dedik. Bu kadar büyük bir mücedele çemberinin içerisinde bizi zayıflatırsanız bize kan kustururlar dedik. Bizim gücümüzü eksiltmeyin dedik. Cumhur İttifakı seçimlerde yüzde 52 oy aldı. 24 Haziran’da da bu kadar oy aldı. AK Parti de yerel seçimlerde almış olduğu en yüksek oylardan birisini aldı. Yüzde 44 buçuk. Vatandaş birinci mesajınızı aldım dedi. Ülkeyi götürdüğünüz yeri hedeflerini beğeniyorum dedi. Türkiye lehine mücadeleyi beğeniyorum dedi. Bu sorumluluğu biz omuzlarımızda hissediyoruz. İstanbul seçimlerinde özellikle bir sonuç oluştu. Tüm Türkiye’de kaybettiğimiz de kazandığımız da yerler oldu rutin itirazlarımız dışında itirazımız olmadı. Biz İstanbul’da seçim kaybetmedik. Ayakkabıcı ayakkabıyı bilir, kasap eti bilir ama bizim de bildiğimiz budur. Bunu söylemeyeceğiz bir mahalle baskısı olacak. Ben hayatımda böyle seçim görmedim. Bunu söylemeyeceğiz ayıp olur Amerika not ettik dedi. Biz de 15 Temmuz’u not ettik. Şunu söyleyeyim şu siyasetin içerisinde bulunuyorum. Allah şahit bu iş içerisinde benim gönlümü tatmin eden, benim ülkeme yaptığım en büyük hizmet olarak gördüğüm 16 Temmuz günü ‘Bu darbenin arkasında Amerika’ demektir.”

“Bir yalan rüzgarı değil kasırgası oluşturdular”
Soylu, kendisinin sandık başkanlığı da ilçe seçim kurulu üyeliği de yaptığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Seçim sürecin nasıl çalıştığını işlediğini biliyorum. Bütün bu süreçlerin içinde siyasete bir seyyah olarak bakmadık olan biteni seyredelim diye girmedik. Ben YSK ile defalarca kavga ettim. Google’a Yüksek Seçim Kurulu, Süleyman Soylu diye yazın. Defalarca YSK ile ile kavga ettiğimi görürsünüz. Hadi bir sandıkta hata oldu. 5 tanede oldu, bu sehven olur ama 100 sandıkta Binali ağabeyin oyunu yazmamışlar ya da çok az yazmışlar. Bir ilçede olsa dersin ki ilçe koordine olmuş. İtiraz ettik. CHP’nin topa tuttuğu YSK sandıkları saydırmadı.

Dedikodu ile yalanla sosyal medya üzerinden baskı kurulduğunu belirten Bakan Soylu, “Diyorlar ki Süleyman Soylu 100 bin polis getirecek. Oy kullanacaklar. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı açıklama yaptı, 31 Mart’ta kim kullandıysa 23 Haziran’da o oy kullanacak. Yok sanatçı bir kadın çıkıyor benim ikametgahım silinmiş diyor. Kendisi değiştirmiş e-Devlet şifresi ile yapmış. Geçen gün CNNTürk’te 4 tane kameraman işten atıldı dendi. Bu yalandır. Bir yalan rüzgarı değil kasırgası oluşturdular. Beyfendi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına geldiği gün ilk yaptığı iş verileri kopyalamak. Bu ne devlet adamlığı ilkesi ile ne de samimiyetle ifade edilebilir. Bu başka bir şeyin alttığını oluşturmak. Endişem ve korkum şudur, 23 Haziran seçimleri üzerinden, İstanbul’un gücü üzerinden bir ideolojik bir kamplaşmayı başlatmak, Türkiye’nin önümüzdeki istikrar dönemini gri bir alana sürüklemesidir. Ben bundan endişe duyuyorum. İstanbulun gücü üzerinden Türkiye’nin geleceğine çelme takılmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.